Onur BİLGE
Herkes mahzunlaşmıştı. Kimsesizliğin ne demek olduğunu idrak etmeye çalışıyor olmalıydılar. Ben öyleydim çünkü. Hazmedilecek gibi değildi. Hazmetmeden önce, boğaza tıkılı yumruk gibi bir şeydi. Yutmaya kalksan yutamıyorsun, çıkarmaya kalksan, elinde değil…
Yetimlik, öksüzlük başka bir şeydi. Analı babalı yetimlik, öksüzlük çok daha acıydı. Sanki atılmışlık, itilmişlik… İstenmemek… Değersiz addedilmek… Anlamaya çalışıyordum, bunun küçük bir çocuk için ne anlama geldiğini, ona neler hissettirebileceğini… Ne kadar üzeceğini, nasıl yıkacağını… Susup pusmasını, ürkmesini korkmasını, hayata küsmesini, içine kapanmasını…
Yalnız kalmak ne demekti küçük bir çocuk için? Yalnız… Bir başına… Dayanaksız… Sığınaksız… Korunaksız… Sanki akranları için olası ne kadar olumluluk varsa o kadar olumsuzluk içinde… Ne kadar iyi, güzel ve doğru varsa, tamamen aksi… O kadar kötü, çirkin, yanlış…
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta