Onur BİLGE
Ahmet, Virane’de kalan, her gittiğimizde orada gördüğümüz, en sık görüştüğümüz okul arkadaşlarımızdan biri olduğu halde hakkında hiçbir şey bilmiyormuşuz meğer. Ne merak edip sormuşuz ne de o gerek duyup anlatmış. Bir Güneydoğulu, yoksul bir genç olduğunu, bir de çok güzel bir göçmen kızı olan Duygu’yla nişanlı olduğunu biliyorduk. Bir de ablası vardı. Öğretmen olmuştu. Ona ara sıra az da olsa harçlık gönderiyordu. Virane işlemeye başladıktan sonra o da kesilmişti, hatta gerektiğinde o ablasına üç beş kuruş göndermeye başlamıştı.
“Eşek eşeği ödünç kaşır, evladım! ” diyordu dede. “Dede, yediğini öde! Şimdi artık sen ona arka çıkacaksın! Dayanak olacaksın. Sıra sende…”
Günlerden bir gün, Ahmet de oturmuştu Makro Paşamızın önüne, kendisini anlatmak, içini boşaltmak için. Yoksulluktan söz açılmıştı da…
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta