Onur BİLGE
Tam pencereyi kapatmıştım ki yağmur başladı. Öyle şakır şakır değil, çisem çisem… İlk damlalar camda dudak izleri gibiydi yağmurun. Sanki hasret kalmıştı yeryüzüne… Ulaşabildiği her yere öpücükler konduruyordu. Cam, neye uğradığını anlayamamıştı. Şaşıp kalmıştı. Kabul etmek istemiyordu. Kaçamıyordu da… Fakat asfalt öyle değildi. Hele toprak hiç… Olanca gücüyle emiyordu damlaları!
Şairane bir andı. Hem mademki cam yüz vermiyor, itiyordu, onu ondan kurtarmalıydım. Pencereyi tekrar açtım. İçeriye damlamasın diye tozlanan yüzeyde renk değiştiren damlaları kâğıt mendille sildim. Yüzü parladı camın.
Her yer halinden memnun görünüyordu. Yapraklar tazeleniyordu sanki, demir bahçe kapısı parlıyor, beton zeminler, kaldırımlar gülüyor, yol da nasibini alıyordu. Yavaş yavaş iniyordu damlalar… Ellerimi uzattım. Serinliğe serinlik geliyordu, avuçlarıma ferahlık… Yağmur çisem çisem yağıyordu.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta