Onur BİLGE
Erkek arkadaşlarımdan biri Müslüman olduğunu söylüyor, Allah’a ve Resulüne inanıyor, meleklere inanmıyordu. Oysa meleklere iman, Peygamberlere imandan önce geliyordu. Meleklere inanmayan için Efendimize inanmak söz konusu olamazdı. Peygamber olmak için emaneti teslim alması gerekiyordu ki bu doğrudan değil, melek aracılığıyla olmuştu.
Kur’an’a inanması da mümkün değildi. Melek yoksa o da yok demekti. O yoksa içindekiler de yok demekti ki o zaman ortada din diye bir şey kalmazdı.
Amentü’deki sıralama, rasgele değildi. Önem sırasına göreydi. Önce Allah’ın varlığına ve birliğine, hemen sonra da meleklere iman geliyordu. Tevhitten sonra en önemli şarttı. Sonra kitaplara inanma geliyordu. Daha sonra da Peygambere…
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta