Onur BİLGE
Erkek arkadaşlarımdan biri Müslüman olduğunu söylüyor, Allah’a ve Resulüne inanıyor, meleklere inanmıyordu. Oysa meleklere iman, Peygamberlere imandan önce geliyordu. Meleklere inanmayan için Efendimize inanmak söz konusu olamazdı. Peygamber olmak için emaneti teslim alması gerekiyordu ki bu doğrudan değil, melek aracılığıyla olmuştu.
Kur’an’a inanması da mümkün değildi. Melek yoksa o da yok demekti. O yoksa içindekiler de yok demekti ki o zaman ortada din diye bir şey kalmazdı.
Amentü’deki sıralama, rasgele değildi. Önem sırasına göreydi. Önce Allah’ın varlığına ve birliğine, hemen sonra da meleklere iman geliyordu. Tevhitten sonra en önemli şarttı. Sonra kitaplara inanma geliyordu. Daha sonra da Peygambere…
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta