Onur BİLGE
Sonbaharın son günlerinden bir cumartesi… Hava günlük güneşlik… Pırıl pırıl bir akşamüstü… Mesken'deki bir arkadaşımdan dönüyorum. Ellerim ceplerimde, tadını çıkara çıkara yürüyorum. Yürüdüğümü fark ede ede… Kaldırımın birinden diğerine geçerken gözüm sağ tarafta birine ilişti. Bir ses duyarak o yana bakmıştım. İnce, uzun, beyaz bir bastonun tıkırtısıymış. Orta boylu, zayıf bir siluet… Lacivert takım elbiseli, kumral biri… O da aynı kaldırıma çıkmak üzere engeli yoklamada… Henüz bir iki adım atmıştım ki geriye döndüm ve ona doğru yöneldim:
“Haydi beraber yürüyelim! Bırakın onu! Öyle yavaş değil. Şöyle hızlı hızlı…”
“Peki ama onun için koluma girmeniz lazım.”
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu harika nefis dörtlügü yürekten kutlar şükranlarımı sunarım ilhamınız bol kaleminiz daim olsun şair Turan çeliker
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta