Onur BİLGE
Define bir âlemdir. Bütün dünyası avuç içi kadardır. Cami, Kapalıçarşı, Altıparmak… Nadiren başka yerlere yolu düşer. Kahveye çıkmaz, ziyarete gitmez. Herkes ona gelir. Eskiden de böyleymiş. Çocukluğunun geçtiği evde de ana baba olarak bildiği kişiler, ailenin yaşlıları olduklarından herkes onlara gelirmiş. Onlar pek bir yere çıkmazlarmış.
Bir yere gittiğinde, bir ayağı gider, bir ayağı geri gelir. Büyülenmiş gibi Virane’ye döner. Kapıdan içeri girince kendisini meşhur sandalyesine atar, ayaklarını önce şöyle bir uzatarak gerer, derin bir nefes alır, yavaşça topladığı dizlerine ellerini koyduktan sonra dirseklerini yanlara doğru açıp, öne doğru eğilerek aldığı derin nefesin tamamını kuvvetlice üfleyerek boşaltır. Artık tahtındadır ve rahattır. Ortama hâkimdir ve başrolü oynamaya hazırdır.
Bazen meclis başkanı olur, bazen hâkim, bazen de öğretmen… Duruma göre danışman, arabulucu, hakem… Daha neler neler, aklıma gelmeyen… Zaten egosunu tatmin edebileceği başka bir yer ve yol yok. Bula bula bunu bulmuş, sürdürüp gitmekte.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla