Onur BİLGE
Virane, hareketli günler yaşamaktaydı. Hava gergin, herkes tedirgindi. Öğrenci olayları had safhadaydı. Her ne kadar bu kurtarılmış bölgede emniyette olsak da dışarıda her an bir olaya dâhil edilebilirdik. Ruhsatlı ruhsatsız silah taşıyan kişiler vardı. İş şiddete dayandı mı silaha da gerek kalmazdı. Bu olaylar, yıllar önce yumruklarla, sopalarla başlamıştı. Taşla, bıçakla da zarar verilebilirdi. Nitekim öyle oluyordu. Hiçbirimizin can güvenliği yoktu.
En güzeli, hep birlikte olmaya çalışmaktı. Birlikten kuvvet doğardı. Beraberken mutlu olduğumuz gibi bir aradayken güçlüydük. Bizim böyle bir avantajımız vardı. Bir de bizi bir arada tutmayı başaran dağ gibi Define’miz…
Hepimiz aynı etnik kökenden ve aynı görüşte değildik. Fakat ne ve nasıl olursak olalım, birbirimizi sevmeyi öğrenmiştik. Zamanla muazzam bir hoşgörü ortamı oluşmuştu. Birbirimize bağlılıktan öte tutkunduk. Hiç tartışmıyor muyduk? Hem de nasıl! Ancak seviyeliydi. Hakaret yoktu. Şiddet asla!
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.