Onur Bilge - 0363 - El BEDİ Şiiri - Anto ...

Onur Bilge
1710

ŞİİR


43

TAKİPÇİ

Onur BİLGE

Bir ilkbahar esintisi sarhoşluğuyla Kültür Park sokaklarında savrulurken, ezilmiş taptaze çimenlerin kokusu gelmişti, toprak ve çam kokusuyla beraber. Gece boyu yağan yağmur sabaha karşı dinmiş, ardından serin bir rüzgâr esmeye başlamıştı. Tabiat uyanmaktayken, bütün bitkiler başlarını kaldırmış, gözlerini göğe dikmişken bir zavallı toprağa bakmaktaydı. Sağda, birkaç adım ötede, bir kestane ağacı dalı boylu boyunca yatmaktaydı. Yarası taze ve birkaç yerindeydi. İçin için renksiz kanamaktaydı. Eğilip baktım. Soğuk ve ıslaktı. Yanık süt gibi kokuyordu. Çıra kadar olmasa da haykırmaktaydı. "Bana bu kokuyu veren yüce bir Zat var! " demekteydi. "Yapımı; dalımı yaprağımı, rengimi, kokumu, mahsulümü icat eden... Beni yaratan, onları bünyeme uygun bulan, bana bahşeden..."

Yanımda şeker hastası bir arkadaş vardı. Balıkesirliydi. Kalbi sağda, apandisiti soldaydı. Her ihtimale karşı bu bilgi, bileğindeki altın künyede yazılıydı. O, onunla yaşamaya mahkûmdu. İkiz eşiydi. İkizi normal yaratılıştaydı. O ise böyle, farklı... İç organları tersti...

Müjdeci çiçekler gözlerini aralamış, uykulu uykulu açılmaya çalışmaktaydı. Çeşit çeşitti, renk renk... Her yerde bambaşka bir tanzim vardı, eşsiz bir ahenk... Çiçekler, yapraklar... Hevenk hevenk, öbek öbek... Ben, içim coşarak, doğaçlama dizeler söylemeye başladım. O da not defterini çıkarıp, hızlıca kaydetti. Yol boyu yürüdüm, sevinç içinde. Arada çığlıklar atarak döndüm, kollarımı açarak. Mutluluğum içime sığmıyor, dışıma taşıyordu. Bağırmak geliyordu içimden. “Allah Var, Bir! ..” diye bağırmak... Sesimin çıkabildiği kadar... Tüm insanlar duysun istiyordum.

Tamamını Oku