Onur Bilge - 0357 - El MUĞNİ Şiiri - Ant ...

Onur Bilge
1710

ŞİİR


43

TAKİPÇİ

Onur BİLGE

Pencerenin önündeki saksıların kenarlarına yemek artıkları ve ekmek kırıntıları koyuyordum, kuşlar gelip yiyorlardı. Yiyecekleri görerek mi geldiklerini, yoksa tesadüfen mi bulduklarını merak ettim. Bu defa artıkları, büyük bir saksıdaki çiçeğin yapraklarının altına gizledim ve beklemeye başladım. Bir süre sonra bir kuş sürüsü göründü. İçlerinden beş altısı indi ve doğru o saksıya yöneldi, nasibini alan havalandı. Beni ve onları alınlarımızdan, yani iki kaş arasından, yani bazılarının iddia ettiklerine göre ruhlarımızın bulunduğu yerden, ilme göre vücuda gereken elektriğin üretilmekte olduğu beynin ön lobundan tutarak yönlendiren Allah, rızklarını beni vesile ederek onlara iletiyordu. Onlar ki elsiz kolsuz, onlar ki çalışıp kazanamaz, sadece ibadet eder, yeryüzüne inerek rızklarını alır giderler. Her sabah her akşam cıvıltıları, gökyüzünde süzülerek sema yapışları, belki de o masum bakışları merhamet sebebidir. Kim bilir? Doğrusunu, sadece Yaratan, havada ve hayatta tutan bilir.

Allah, bazılarını bazılarına muhtaç eder. Bazılarının rızkını bazılarının cebine koyar. Herkes ezelden takdir edilen rızkını bir yoldan elde eder. Rızkın temini için çalışmak ve taksimata rıza şarttır. Allah Muğni’dir. Dilediğini zengin, dilediğini fakir eder. “Fakrım iftiharımdır! ” diyen bir Peygamberin ümmetine yakışan, varlığı paylaşmak, yokluğa sabretmektir. Elde olana şükretmek, nimetin artmasına vesile olur.

Dayandığımız, güvendiğimiz, arkamızda dağlar gibi babalarımız ve İslamiyet, yüreklerimizde sarsılmaz bir iman var. Ruhlarımıza mutluluk veren Allah'ın bu ihsanlarıdır.

Tamamını Oku