Ey Nefis! ..
Akıllı İnsana yakışan ve gereken,
Yüce Yaratıcısını sevmek ve O’ndan başka kimseden
korkmamakla beraber her işinde onun rızasını gözetmek olmalıdır.
Bunlar, Kalbin samimi çırpınışarı ile ilan olur.
Dil gürültüsüne getirip söz kalabalığına boğmakla olmaz.
Ey Nefis! ..
Kalbinle dilin bir olmazsa!
Amellerin değerlendirmeye tabi tutulduğu gün utanırsın.
Kuru davaya,
sözde iddiaya kimse inanmaz ve değer vermez.
Halk arasında söylediğin yaldızlı sözleri,
kendinle baş başa kaldığında da düşünüyor,
yüreğinin derinliklerinde his edebiliyormusun?
Aynı duyguları yaşıyor musun?
İşte bunları yapabiliyorsan mesele yok...
Yoksa! ..
Dışa karşı; TEVHİD?
İç âleminde, ŞİRK, yakışır mı?
Bu hal, ikiyüzlülük alameti,
iç bozukluğu ve viran olmanın ta kendisidir.
Ey nefis!
Acırım haline.
Sözlerin kötülükten sakınma ve sakındırma hakkında olsada,
niyetin kalbinde sakladığın, benlik rüzgârlarının fitne kıvılcımlarını taşımakta.
Davranışların Allah’ın rızası doğrultusunda gibi görünsen de,
gurur ve kibrini okşamanın peşinde olduğun her halinden belli.
Şükrü dilinden bırakmıyorsun,
amma görüyorum ki kalbin daima itiraz halinde.
Kalp bozuksa kalıbın ne kıymeti var?
Ruhu çıkan cesetler genç ve sağlamda olsalar,
söylermisin gömülüp çürümeye terk edilmekten başka NE İŞE YARAR?
Kayıt Tarihi : 24.12.2012 14:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!