03 Salvador'la Sekizinci Nev-i Beşer Günü

Ahmet Yozgat
2011

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

03 Salvador'la Sekizinci Nev-i Beşer Günü

İkirciğin Eyvahını İçeriz

1/:
Ay can!
Ortasındayız ya kitab-ı Kerem'in.
İkimiz de deli miyiz neyiz,
Faaş et ulan oğlum Salvador sırrı kadimi?
Bir anda kesilir memeden süt,
Ve dağları ve çevrelerini saran sis,
Yapraklar arası fısıltı kesilir ben konuşanda,
Ortasından kitab-ı Kerem'in ay doğar ayan beyan.
İşte ol sebepten bağırıyordu sanırsam savaşçılar,
Sonra açık seçik gördüm böyle bir dişi sayfayı,
Sanırsam ki Heredot döşenmiş,
Von Gutenberg tab etmişti,
Ya da bası bası vermişti, şu bizim Müteferrika...
Ardından ikirciğin eyvahını içerek belki.
Evet, yazmaya durmuştu şah eserini Nedim,
Ya da yapıyordu Vinci, son akşam dansını...
Bunun üzerine kesilir ahkam işte,
Sonra bir yüz yıl kadar uyur Aşil,
(Oysa o ve ben daha yürüyorduk aynı yolda.)
Ya da sihir ülkesinin bil cümle zıllileri
Bir yanı tuval'in ölümü zenaatın,
Göremediğiniz arka yanı beyit tarlası burçağa kesmiş.
Ya nirvanaya erenlerin dedikleri şiir misali? ...
Kafam tilkiler mekanı şimdi,
Haydi çocuklar sonra uğrayın dükkana.
2/:
Geç karşıma. Divana otur. De bana lan Salvo! Yapacak bir şeyi kalmamış mıydı Rafaello'nun? Bir bakıma. Çaresizlik içinde demire ve beton kazıklara razı olmuş yani? Bir bakıma. 'Hiç değilse, onu alıp, satayım,' diye düşünmüştür belki de? Cihan geri döndüğünde ise değişir ahalisi. Ve değişir anlayışlar. Kehribar ve demir madenini de oyarlar mecüc ehli bana sorarsan. Belki de boşa kazıyoruz kazan diplerini şiir diye ha? Her şeyi yerli yerinde bulamamışlardır zaman gezgini zanaat klanı? Bir bakıma. Elleri havadadır şimdi şahsi şapelindeki Raf'ın. Ve şöyle diyordur kendi kendine: 'Beni affet Allah'ım? ' Bir bakıma. Açgözlülüğümüzün dozu nasıl? Kaçmış mıdır? Pastel ve söz sihri yüzünden hem teskin olmaz duygular, hem de gide gide kabarırlar. İvme hali yani... İşte bu noktada kaybettim söz sultanlarımı. Yetim kaldım. Sebil oldum... Biliyor mudur bunu renk ve ahengin gurusu sence? Hiç zannetmem. Ve de hem de senin bana nasip olarak verdiğin kök boyalı sözcüğü? Ya bunu anımsıyor musun? Bir bakıma. Sonra bir iş bulmak umuduyla dirildi dilim ağzımda. Sil baştan ve tekrar er kişi niyetine çıkmıştık. Ha? Ya şimdi? .. Bir bakıma.
3/:
Öyleyse niye?
Ne diye?
Katır gibi inadına,
Ve bir köpek gibi utançsız,
Ve de bir kasım pazartesisi misali açılan,
Her rengi ve ahengi sırtlanma zamanıdır.
Doğru mu?
Gül (me) ! ...
Ulan oğlum Salvador ikimiz de deliyiz.
Davran öyleyse...

Ahmet Yozgat
Kayıt Tarihi : 18.6.2006 18:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yozgat