Örsün Üstüne Yatan Adam
1/:
Ay usta!
Şiir göbek adı mıdır hüznün?
Nedendir zamansız devrilmesi gökyüzünün?
Gör ki,
Çağıl çağıl geliyor üstümüze savunmasız anılar,
Takvim ve tarihin öpüştüğü kalabalık duraktan.
Sevdanın seli ise karanlıkta saklanmış,
Bir şiirdir bu nihayeti minnacık,
İfade etmez duygularını gecelerde yitenin.
Cengaverin biridir -ki İberikli olur kendisi,-
Bana, Savador'a, hatta kimseye göstermeden,
Boncuk boncuk alnındaki terleri kalbine akıtmada.
Oysa ne çıkar ki bu sert kayalardan güllere dair?
'Belli olmaz ey adem oğlu,
Salih'de devesini taşlardan doğurtmuştu.'
2/:
Biz henüz çözemesek de aşkın kördüğümünü,
Gönlünde dövüleni bilir örsün üstüne yatan adam,
Yivlenen ya Divriği cevheri, ya da kalbidir.
Sen ne sanmaktasın lan Salvi?
Örneğin, eziyet midir bedenine aşıkın hüzün?
Çiz bana da Salvador usta,
Divriği hangi tonuna çalar gökyüzünün?
***
Anamın kızlığından da bilirim ki,
Sağır bir demir gübresidir tandırlarda geriye kalan.
Ya cevher-i demirdir sevda? ...
Ya kılıç hammaddesi sayılır savaşan ordularda,
Ya da oksit kahvesinde üfürük tozu...
***
Lan Salvi, ben bilirim,
Öyle ise sen de bil ki,
Her hünkar günahını çökertir kaleleri almadan evvel,
Günahlarsa muhalefettir asıla.
Orta yaşın da bir ilkbaharı vardır yeşiller arasında.
Herkes kendi arzusunda kurar yaşının çadırını.
Ancak yine de zaman hiç beklemiyor,
Haydi davran Salvador...
Kayıt Tarihi : 18.6.2006 18:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!