Onur BİLGE
Işıl, hâlâ kaldığı yerdeydi. Yanındakilerle fısıldaşıp duruyor, dediğinde ısrar ediyordu. Bir sağındaki İhsan’a, bir solundaki Orçun’a laf yetiştiriyordu. Sonunda dayanamamış olacak ki patladı:
“Mahir! Sen öyle diyorsun ama bize küçüklüğümüzden beri, Besmelenin anlamındaki o iki sıfat hakkında, ‘Esirgeyen ve Bağışlan’ dediler. Kitaplar da öyle yazıyor. Değil mi arkadaşlar? Bu kadar yerde birden yanlışlık olur mu? Kur’an Meallerinde bile...”
“Yanlışlık yok, eksiklik var. Anlam, Türkçeye tam oturmuyor. Yerine tam bir karşılık koymak mümkün değil. O nedenle, Türkçeye çevrilirken, en yakın anlamlar alınmış, kısaca öyle denmiş. Biz de öyle diyoruz da ilkokul öğrencileri değiliz. Gerçeği bilmeliyiz.”
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta