Onur BİLGE
Gelişimi hisseder, yollara çıkar, beni bekler, zannediyordum. O düşünceyle, sabırsızlıkla kat etmiştim yüzlerce kilometrelik yolu. Fakat geldiğimde, İlhan’ı görememiştim. Tam beş gecedir penceresi açık, perdesi aralık değildi. Merak etmiştim ama kimseye de soramamıştım. Zaten, dağılanların toplanma vaktiydi. Bu hafta okullar açılacaktı. Herkes nerede saklanıyorsa çıkacak, okulunu sobeleyecekti. Ebe olmaya gerek yoktu.
Düşündüğüm gibi oldu. Yitiğimiz bulundu. Her akşamüstü olduğu gibi Virane’den geliyordum. Dalgın dalgın yürürken, onun sesini işittim. Başımı kaldırıp baktım, bir arkadaşıyla Muradiye Camisi’nden çıkıyordu. Görünüşte onunla konuşuyordu ama her zamanki gibi yumuşak ve hafif bir sesle değil, dikkatimi çekmek istercesine, vurgulu ve sitemkâr bir sesle konuşuyordu. Dolaylı da olsa, hitap banaydı. Onunla konuşuyor, gözlerimin içine bakıyordu. Gözleri ağlamaklı...
“Nerde kaldın, arkadaşım! Gözlerim yollarda kaldı! Gözden ırak olanlar, gönülden de olurmuş.”
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,