Onur BİLGE
İnsanlar huzursuz ve mutsuzken içleri karanlıktır, karanlık indikçe karardıkça kararan deniz gibi uçsuz bucaksız, korkunç ve çalkantılı... Gözleri de perdelidir, tüm güzellikler önlerine saçılmış olsa da fark etmezler bile... Her şey önemini kaybetmiş; renkler silinmiş, sesler yitmiş, ne varsa dibe vurmuştur, güzelliğe dair.
Her şey, gönül hoşnutluğuyla tadındadır; lezzeti ve güzeldir. Sohbet, düğün, bayram, ibadet... Zaman zaman insan çatlama haline gelir! Kabz halidir, ruhun. Can, şişe mantarı gibi boğaza kadar gelip dayanmış ve sıkışmıştır! Fırlayıverse, kurtuluverecek gibidir insan!
Beden, ‘dünya’ derken; ruh, ‘ahret’ demektedir. Ruh, Allah sevgisine açtır, bedense bir kula... Ruhun bedende, bir tarafı buz keser kazık gibi, bir tarafıysa ateş, alabildiğine... Bir soğuk, bir sıcak, kabına zarar! Bir içsel mücadele başlar, kıyasıya!
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla