Onur BİLGE
Kırkgöz’e veda edip, eski yoldan Yeniköy’e doğru yola çıktık. Arkamızdan nilüferler bakakaldı. Yol boyunca reklam levhaları vardı, çocukluğumda. Lüzum kalmamış artık onlara. Tatar arabalarına, kağnılara, etrafta sürü güden çobanlara bile rastlanırdı. Yeniköy’de bir tek apartmanımsı bina vardı. Birkaç tane daha yapılmış. Biraz daha bayındır hale gelmiş.
Eski adı Karabayır’dı, Yeşilbayır olmuş, ondan sonraki yerleşim bölgesinin adı. Varlığıyla yokluğu farksız. Yalnızlığına terk edilmiş, kimsesiz, bakımsız, ıssız...
Kepez... Hayatımı seyrettiğim yer. Antalya’nın balkonu... Hayatım, ayağımızın altında, kıyı boyunca yatıyor.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.