Onur BİLGE
Bir içime, bir dış dünyaya dönüyorum; nasıl gündüz ve gece oluyorsa günler, içimin karanlığında Yüce Sevgiliyi ve sayılamayacak kadar sevgili buluyorum, içlerinde en parlağı tabi ki İlhan olmak üzere. Ay, dolunay... Söylemeye gerek yok ama kocaman, nar gibi kızarmış bir baklava tepsisi gibi yavaş yavaş seyretmekte semada ve ben, hayran hayran seyretmekteyim, sabahlara kadar. Arada, en çok Kutup Yıldızı’na takılmakta gözlerim. Diğerlerini de severim. Hepsi sevgilim.
Öğrencilerimi severim mesela. Okul bahçesinin cıvıltısını... İçeriye adım atar atmaz, diğer sınıflardaki öğrencilerin bile ellerindeki çiçeklerle karşılamalarını, iki sıra halinde dizilişlerini, yolumun iki yanına:
“Günaydın, öğretmenim! ” deyişlerini, tüm içtenlikleriyle.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta