Onur BİLGE
Nelerle uğraştığıma bakıyorum. O kadar çok meşguliyetim var ki! Bunların tamamına yakını dünya işleri... Beynim, düşünmekle meşgul, elim yazmakla, gözlerim okumakla... Dilim, zaman zaman, konuşmaya, anlatmaya değer konuları, anlaması muhtemel kişilere anlatmakta... Hayata, ölüme ve ahrete dair konuları yoğurup duruyorum. Duygu ve düşüncelerime şekil veriyor ve beğeniye sunuyorum.
Bıkmadan, usanmadan yazıyorum. Yazdıkça kendimi buluyorum. Tanıtırken iliğime kemiğime kadar tanıyorum. Kendimi, kadavra olarak masaya yatırmışım, tepeden tırnağa inceliyorum. Bu hep böyle! Mecbur muyum? Hayır ama ben, böyle mutlu oluyorum. Çünkü yıllardır, aşktan, nefrete kadar her türlü duygu ve duygusuzluğu içimde yaşıyorum.
Ne bekliyorum hayattan? Neler bekliyorum? Bunca uğraşımın arasında oluşturmaya çalıştığım ne?
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.