Materyalist çağın maddeci insanı maneviyattan uzaklaşıp,
ruhunu maddenin dar sınırları içinde hapsettiğinden mikro ve makro alemde her gün yeni bir buluşa imza atmasına rağmen;
Maddenin sert ve soğuk duvara çarpmanın şokunu, şaşkınlığını ve şımarıklığını yaşarken,
Binlerce yıl önce yaşamış,
Ruhlarının mana ikliminin sonsuz ufuklarında pervaz eden insanların zamanlarının teknik imkanlarının kısıtlılığı sebebi ile taşlara kazımış oldukları ruhlarının ilhamı olan işaretlerde kurtuluş müjdesi arama fakirliğin,
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Devamını Oku
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne



gaybı Allah bilir,, tebrikler dost
harika bir yazı sayın necdet eren,öyle üzülüyorum ki insanların bu acziyetine.sanki kıyamet kopunca canlı varlık,dünya kalacakmış gibi.böylesi şeylere inanan insanlar imanlarından şüphe duymalılar,kıyametten kurtulmanın imkanı,ve ne zaman kopacağını bilmenin olanağı yoktur.saygılar sunarım efendim.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta