Züldar Begüme Üç Yüz Beşinci Güzelleme
305/:
Hayal ülkemin begümü Züldar:
Say ki kendimizdik takip ettiğimiz gölgemiz.
Dona kalan anılarımızdı ya da arkamızdaki kara çadırda.
Sokak artıklarıydı yan çıkmazdaki çöp kutusunda.
Sarhoş ömürleriydi işlettiğimiz meyhanemizde.
Neyse ne kız Zü...
Sonuçta senin ve benim alınyazımızdı,
Şahsi tarihimizin vakanüvisinin yazdığı en son paragraf.
Senin ismindi alnımdaki kitabeye kazılan Orhun anıtı.
Galiba karakaderimiz de birer tasma gibiydi boynumuzda,
Bizi izlemekteydi sinsi ve art niyetli.
Zül...
Tabancalar dayandı şakaklarımıza bir elma dalı altında,
Oysa tüm istediğimiz bir tek meyve yemekti,
Aşka dair iki tek şiir demlenmekti.
Olmadı be Zü...
Ağzımızı acıtan bayat simitlerin susamıydı,
Dün akşamdan arta kalan yoksulve kibirli bir simit tablasında.
Ya da mart soğuğuydu ilkbaharın mermer sarayında şeytan sidiği.
Ah ulan! Yine hayal piramitleri kuruldu sevdamızın üstüne,
İçi çaputlara sarılı baharat kokulu bir ölü,
Ve kitapsız firavunlara son durak olan.
O an alın terimmiş meğer yağmur sandığım akışkanlık,
Bir taşkınlık yapma zamanıydı,
Destursuz devriyelerin şahsi kurallarına karşı.
Ama Zü... Ancak Zül... Yani Züldar...
Sımsıcak arzularımdı içimi,
Ve içimdeki mürekkepli tarihimi,
Ve de mor boyalı tarihime tarih düşülen seni,
Adına tarih düşülen sana yazılan şiirimi...
(Eee... yeter be şair!
Yine yakaladın ottan bir kafiyenin saç telini,
Yani attın şiiri vitesten,
Okuyanın 'Yok ebeni...' diyesini getirme...)
Sus ve aşkı dinle!
Issız gecelerin ay ışığıdır aşk.
Mazlumların bereketli türkü sesidir.
Göğün beline dolanan yedi renkli kuşaktır ki beyaza keser.
Yüreğimizden akan kızıl mağmadır.
Canımızdan kazıdığımız akışkan,
Ve bilmem kaç selsiyus hararetteki görülesi kızıllıktır.
Bileklerimizin ve damarımızın son ürünüdür.
Yani Zül her şeydir aşk...
Oysa sen ve ben ölüyorduk yaşamın en civcivli anında,
Yukarıdan düşenler yanık özgürlük damlalarıydı,
Ömrümüzün son demlerinin.
Matematiğin kareleri hızlı bir yarışa durmuştu,
Gözlerimiz bu yüzden sarhoş naraları atmadaydı: He-heyt! ...
Cibril'le senkrona kesmekteydi gökyüzünde kozmik hız,
Şimdi şiir ilinin ölümsüz burcundasın,
Sen ey begüm kız...
Arzın semaya hurucundasın,
Yıldız yıldız...
Ah esrik hırsız!
Kayıt Tarihi : 1.4.2006 13:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)