02 Bir Saatlik Babam ol! Parası Neyse ...

Babacığım, bir saatte ne kadar kazanıyorsun?
Cevap vermek istemez bu soruya adam yorgun.
Evladım, annen bile bilmez neden soruyorsun?
Bilmek istiyorum baba niçin söylemiyorsun?

Sonunda pes edip ısrardan: “Saatte yirmi lira.” der.
Çocuk da: “Peki bana on lira borç verebilir misin? ”, der.
Adam: “Beni bunun için mi rahatsız ettin? ” diye kükrer.
“Doğru yatağına git ve yat! ” diyerek başından defeder.

Oğlu yanından başı önde ve üzgün olarak ayrılır.
Belki de o paraya ihtiyacı vardı, diyen yine vicdanıdır.
Yerinden fırlayarak gider ve yatağındaki çocuğa sarılır.
Çocuğun uyumadığı her halinden anlaşılmaktadır.

“Al yavrum, benden istediğin para.”, deyip on lira uzatır.
“Teşekkür ederim babacığım! ”, diyerek parayı nazla alır.
Elini yastığın altına sokarak bir miktar daha para çıkarır.
“Babacığım tam yirmi lira.”, diyerek avucuna bırakır.

Sonra da “Şimdi ayırabilir misin bana o bir saatini?
O kadar çok istiyorum ki benimle vakit geçirmeni;
Oynamanı, konuşup sohbet etmeni ve beni sevmeni.
Baba o kadar şaşırdı ki bilemedi ne söyleyeceğini.

Geç vakitlere kadar çocuğu için çalıştığını düşünüyordu.
Şimdi ise ömür boyu unutamayacağı bir ders alıyordu;
Kendine onun için ne yaptığımın önemi yokmuş diyordu.
Artık onunla ne yaptığının önemli olduğuna inanıyordu.

İstanbul, 09.10.2006