Uzandım,
Ya da eyvah abem, uzandığımı sandım…
Yavaşça yakaladım karanlığı ki en ince yerindeydik.
Bir masalcının kilim desenli karanlık heybesindeydik,
Uykusuz gecelerde ben hep Bob Marlen olurdum,
Ellerim ceplerimden çoğu kez çıkmazdı kahrolurdum,
Bir formalık Namık Kemal tarihiydi ayarım,
Ve bu aradan bir milat daha geçmişti sanırım,
Bu nedenle bakarken sıkılmadım aynaya
Şiir ben ve şayir Amet Yozgatlı yan yana…
***
Uzandım,
Nasıl nasıl lan nasıl aldandım?
Ya da avaz avaz uzandığımı sandım…
Yavaşça yakaladım geceyi ki en ince yerindeydik.
Karlarda debelenmedeydi kara yarınımız ayaklarında hedik,
Gençleştim diye ağdalandı o an bir kıllı badana aslanı,
Yakalandık lan Kücet! İşte kafiyenin en çakal dişli kapanı…
Oysa ne güneşler doğurtmuştuk bir ekenin sihirli kavalıyla,
Besleyerek ruhumuzu süt beyaz bir masal artığıyla,
Bir bilen ile bilinmezleri bilerek doğrulurken orada ruhlar,
Tek tek yazmayı nereden anlayacak aymaz güruhlar?
Vezni sıcak ocaklarda büküp aruz bolatını dan dan döverek,
Geceledim demek için karanlığa bulanmak gerek,
Uykusuzluk içinde geçince gündüzlerde dayanamaz buna,
Biliriz ki ikimiz de dokunmadayız suya sabuna,
Algıladın mı mısranın omzundan uç veren sivri dili?
Saçlarını zeytin kokulu rüzgârlara veren sevgili…
Bu nedenle bakarken sıkılmadık iki yerden tek aynaya
Şiir ben ve şayir Amet Yozgatlı yan yana…
***
Uzandım,
Ya da uzandığımı sandım…
Yavaşça yakaladım kara geceyi ki en ince yerindeydik.
Bin bir toynaklı Düldüllerin aynalı eyerindeydik.
Mutlanmıştık ya Alaska ayazında bile nah şuramızdan,
Ayarsızlık avına çıkmıştık vaz geçip Lale devirli ayarımızdan.
Sabır ile yakalayıp sonuncu sultanını masalın,
Bir Musayı asa, bir çoban değneği ve bir mısraki kalın mı kalın..
Tasmasız köpeklerin havlamasıyla uyanmaktır ürküntümüz bizim,
Amma toruna yuvarlanmakta vardır Harlem’de bir siyahi ipsizin.
Yoklama kağıtsız kafelerde kadeh tokuşturmak ya da,
Netice de şiir sayılır ki Hamur abinin yazdıkları durur kayada,
Hayata attığımız çentiklerle boğuş boğuşa,
Bayrampaşada tarihtir düştüğümüz bir koğuşa.
Çerden çöpten çerçeveden çevrili hayata tutunmak zordur,
Bilirim şair hele bir de aşık değilse şiir o zaman etekte kordur,
Güçlükler içinde sınırsız bir ülkenin tamponunda hikaye yazmak,
Varın sayın artık cehennemde iğne ucuyla gayya kazmak.
Kalkanı yok bir asker ki o tahta kılıçlı şansölyesidir en berg’in
Baldıranıdır dizeler arasında sızan son engereğin.
Renksiz fotokopili suretli adamların ardılıyız biz netice,
Satur satır kara Ali’dir bu Gencosmandır ki zındanda hece hece…
Yani şerit süner, şerit geçer ve bir şerittir o da,
Lâmbaları biz yakarız gün gelir karanlıklar içre Bağdat’ta,
Bu nedenle bakarken sıkılmayız ki ikimiz bir aynaya,
Şiir ben ve şayir Amet Yozgatlı yan yana…
***
Kayıt Tarihi : 10.7.2009 07:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!