1/:
Binerim bir şiir atına akşamistanda
Yağız ki kara gözlü gece gibi.
Aşk gibi beyaz ve şehrengiz.
Yani biz kimiz, ey gecenin yuvarlak kızı?
Karanlığı saçlarından tutuşturan
İnce uzun ve sırlı yelesi
Burulur gnostik bocurgatlarda atın.
Yatın artık mısra kuşları
Gece son saati doğurmada
Karanlık ve 24 ayar bir mağarada.
Ağlayarak doğmada bir şehzade misali
Yalancı türküler üstüne yuvarlak ay.
Girende dağları dağlayan beyler, beyitler bulvarına
Hayâl ve düşün engin denizine muharipler doluşanda
Vay hâline şiirin… vay bir kaşıklık umman’da
Korsanlara yakalanmış armadama vay!
2/:
Binerim bir şiir atına siyahi bir gecede, evrenistanda
O öyle bir at ki her gözünde bin yıldız
Ve her gözümde bin yıldızın kozmik nabzı
O hızı anlatamaz şiirim...
Yani ben kimim ey gecenin yuvarlak kızı?
Her yıldız bin köşeli
Yüreğime bu sevdalar düşeli
Ne at rahat. Ne de yar benim için gece...
Hece hece rahvan... Mısra mısra doru tay...
Girende yıldızları mühürleyen beyler dizeler sokağına
Vay hâline şiirin… vay karlar diyarında yılkıda
Canavara yakalanmış kimsesiz taylarıma vay!
3/:
Binerim bir şiir atına muallak taşına basıp
Göğün yedi katına nalımın gölgesi düşer.
Üşür tomurcuk memeli sözcük
Üşüşür yıldız yağmalamaya ekin haramileri.
Bilcümle katranlıklar sıvanır ışığa harf harf
Sayıklar dize Yahya Kemal mağarasında
İç çeker peçeli baykuşu mitolojinin
Sağır çöllerin mayası destanlarda rol alır
O an gönlümüze aşk düşer saharayı mecnunda
Sımsıcak bir yaz olur doru şiir
Demirkırat üşenir tırısa
Rahvana yağız gül düşer.
Burulur zavallı veznin kulağı
Dudağına acı sürülür dizelerin: “Ay! ”
Donuk bir roman harmanında seyrederken nazlı ay
O an vay hâline şiirin
Vay kumlarla zifafdaki çöllerde
Arabîlere tutulmuş estetiğe vay!
4/:
Binerim bir şiir atına gecenin eksi kırklık ayazında...
O öyle bir at ki teni seğirir Otlukbeli’nde
Kılıçlara arsız arsız gülen Şaddülarap’ta kanın
Yani bir fetretik vatanın...
Herhangi bir yerinde ırlanır ve ığırlanır Yunus
Bilirim devler oturur o an Pir Sultan Banaz’ında.
Suları sırma satendir ekin canilerinin
Yemleri durugörü öteleri.
Zaten ben teslimim efendiler aşkına leylalarının.
Kalemim köle, dumurik devlerin yayvan vezinlerine.
Benimkisi bile bile yanmaktır
Bu dipsiz ve dibeksiz serüvenlere.
Anlamam neden Kerem’den başkadır bu aşk?
Neden verilir bu gecelerde Arap atlar yellere?
Oysa kırışık yüzlü bir coğrafyadır
Bu akışkan sellere ev sahibi...
Dibi sonsuz bir kör kuyuya düşende
Sayın ki haraç mezattır kalbim: “Ay! ”
Vay hâline şiirin,
Vay manzumede,
Barbarlara yakalanmış kafiyeme vay!
Kayıt Tarihi : 10.3.2006 15:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!