1/:
Sorarsın an be an “o an” hangisi?
Zor soru be Zümar...
***
Sorarsın an be an “o an” hangisi?
Dağlar ellerini siper eder aşka bakar,
Alnına ter düşer ya gündönümünde hani.
Ufuklar nazlı kızlar gibi
Zillerini takınıp kalça sallar ya
Ve ibrişim lezzetli saçları taranır ya
Umuttan taraklarla gözlerimizden ağan bulutların
O an işte...
2/:
Sorarsın ya an be an “o an” hangisi?
Zor soru be Zümar...
Ateş gibi ve karanlık...
Saatler kalkış kampanasını vuranda aşkın bakır sinisine,
İştahlı zamanın rahmine bir ateş düşer.
O an işte...
Ben düşerim diz üstü...
Kimyanın plastik galerilerine bir damla kan düşer.
Düşer boşalan kucağıma bir parça ölü güneş.
Asit yağmurlarında ıslanan kanat
Ateş kıyametinden arta kalan mağma damlaları
Yani sana takvimin tortusu düşer
Şişelerinde tortulu biryantin kalır.
Merakının sahilinde çırpınan zaman,
O an işte...
3/:
Sorarsın ya an be an “o an” hangisi?
Amma da zor soru be Zümar...
Bütün bildiğim benim “İ” ve “S”
İ ve S iki deli küheylandır alfabe düzleminde.
İsfendiyar dağları’nın doruğundan deli sam’a binerek
Gelirse kokusu aralığa devrilen eylülün esrik kokusu,
Hırçın ve ölümüne susamış...
O an işte...
Ama eğitilmiş rüzgârlara binmiş olarak ben,
Sonra sakin ovalar geliverirse,
Mücadele bitmiş sayılmaz atlar ve otlar arasında.
Bir zalim el üzengiden yükselir ve alırsa cazibesini,
Hançeri zirvelerin üzerine kuluçkaya yatmış bulutların,
Sana koskoca mülkü İsfendiyar düşer,
Ama kel ve kıraç tepeleri yontulmuş olarak,
O an bana ise terkedilmiş ve ağrılı bir Ararat...
O an işte...
Kılıcı kırık muharipler çekilir vuruşa vuruşa,
Ve ıssız stepler bozgunları yemeye durgun...
At ve savaşçı kalır sonunda bu gidişte,
O an işte...
Artık canı sunma zamanıdır Zümar,
Aşkın ve ölümün karakanatlısına...
Eyvallah Zümar!
Kayıt Tarihi : 2.4.2006 17:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!