01Nedeno Neden? Şiiri - Ahmet Yozgat

Daha aymadan tay oldum ve şiire koşuverdim.
Karacoğlan’a verdim yârimden arta kalan plesantayı oy oy…
Uyanıp ateşli uykulardan destursuz ve zirek şiir ırlayarak,
Dökemeden sayıklamalarımı çul çuval üstüne,
“Bilmem şu feleğin bana kastı ne? ”
Özenle bembeyaz yapraklara…
Bir Pazar artığıydı poşetimdeki zaman sevdaları,
Yani çöpler arasından seçmiştim en son sözcüklerimi,
Düşlerimle birleştiremeden yaşadıklarımı Sofya’da,
Kargacık işaretlerle yazıverdim aklımdakileri cızırt cızırt,
Daha aymadan tay oldum ve şiire koşuverdim.
Karacoğlana verdim yarimden arta kalan plesanrtayı oy oy…
Yani “her şeyi yazıverdim...” demişti ya fakih dede,
Yazımın Batıni yanını bilemeden vuruldum bir bilge fişenge,
Yazları onlara ve bunlara sadaka edip bol keseden pehlivanvari,
Yazıtlara Kültigin bahadırlıklarını yazıverdim gitti...
Neden? Oy niye?
Dökemeden sayıklamalarımı çul çuval üstüne,
“Bilmem şu feleğin bana kastı ne? ”
Sıkıntılar aydınlık günlere gebe der mi bilmezem sabi,
Say ki en engülli sabah güneşinin doğuşunu izle Kahta’da
Daha se seyredemeden, eloğlu cephe gerisinde,
Gerneşmede…
Bense bir akışkan gözlü yarin yari olarak,
Daha aymadan tay oldum ve şiire koşuverdim.
Karacoğlana verdim yarimden arta kalan plesanrtayı oy oy…
tik taklı saatli evlerde horozlar ötmüyor kanatlarını yoldurmadan,
iki sahte tavuk haritada deşinirken izansız,
İki arap yem yiyor taklidi yapıyor Basrada,
Son saat üzerinde uçaklarla pikelenip ya da geceyi yaşamadan,
Neden? Nedan… nedan!
Dökemeden sayıklamalarımı çul çuval üstüne,
“Bilmem şu feleğin bana kastı ne? ”
Çünkü demeden, Çünkü, çünkünün cevabı da çünkü...
Döktüm anasını satıyım sayıklamalarımı çul çuval üstüne,
“Bilirim şu feleğin bana kastı ne.”
***