01Gramafon yürekli Gazel Martavalı

Ahmet Yozgat
2011

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

01Gramafon yürekli Gazel Martavalı

Ya da Şaşkın Konversolar Kançılaryası – iki

Bu bir gazel martavalıdır üstat,
Yani bap bir, dilim bin birinci kat…
Hani yol almadaydı ya bir kervan Karakurum yollarında,
Hüzzam makamında yürüyüş ‘gazel’i hışırtılarında,
Galoşsuz ve bonesiz ıslak zemin kuyusunda bir ece,
Bizim arzumuzca ve kendi keyfince,
Ya da Tay hanedanının son siparişinde bir pusula,
Koltuğumda Katerin zatıalinizin yatağında sarışın bir Ursula,
Lav ataşlı doğalgazda tozsuz ve dumansız is olmaksızın,
Dolmaksızın zamirsiz kişiliklerin kara çukurlarına özde
Yaralanmışdık bir dağ maralının gönül gözünde,
Yani yoksun bırakılmıştı ya hani lezzet durağında Pekin’in, Ve toruna kavranmıştık romansız bir Roman şoparının tekinin…
Ya da Tay hanedanının son siparişine kara yazıydık,
Sürü peşinde Kangal, sürek avında çulsuz bir tazıydık.
Hüzünlenmeden dalmıştık İrem’e ve ezbere her şey için,
Sade bizi yazmıştı ve sevdamızı devasa Çin,
Yürekler çatlarcasına yarılmıştı şiirlerin çimento yüzü,
Hepi topu bir şiir ve bir şairdik ortak yanımız hüzün…
***
Bilirsin ki bu bir gazel martavalıdır üstat,
Yani bap iki, dilim on bin birinci kat…
Her şey kral dairesine layık,
Ve yaralı yüreklere inat,
Telekleri altın varaklı saltanat artığı eski bişr kanat,
Ya da Tay hanedanının son siparişinde bir im,
Son konan nokta yüreğim, bir sonraki virgül kendimim,
Azığımız lebaleb Nedim gazel ağzımız yavan
Altımızda arasız aktarmasız bir loko kervan…
Yani kesilen gidiş-geliş biletlerinde Haydarpaşa’da,
Kıçımızdan damgalanmak da varmış Arusi bir kançılarya da…
Kararım karar, kestim kendi bağlarımı statükodan,
Ankara’dan ayrıldım salma siyasete koyup en kalın fersetimi,
Bezm-i aşk demiriyle dağlayarak nazik etimi,
Kalbimde organik köprü, bakışlarımda sultanik bir katarkt
Ve son kurbanı tekbir sesleriyle en derinlere atarak,
Bil ki en desibelli bir halde “Allahü ekber! ”
Şimdi bilmem nerededir şiir gözlü güzeller, nerdeler?
***
Gahi ben,
Gahi şiir…
Yakışıklı rol arkadaşlarımız ise bazen arkada,
Yani Ankara’da bir demircidir statük ki führer-i Hitler,
Hanedanın son artıklarıdır onlar çoğu zaman önümüzdeler,
Ama allı pullu bir hüzzam makamındayız biz,
En sevdalı şiirlerin arkasında, şanlı marşların peşindeyiz,
Asil aruz durağında Nedim biraderimizle boy boya,
Ve kol kolayız hüsnü aşkın kara çadırlı kariyelerinde,
Lale devrimizde en janjanlı bir ambalajdayız şimdi de,
Sayın ki Dörtyol ağzında duran allegro köçekleri,
Şaşkın kalırlar her mısrayı algılayanda mandarin ördekleri,
Özleriz Tay hanedanının son siparişinin pirinçli menülerini,
Ve en korosuz şekilleriyle solo söylerken Erzurum türkülerini,
Sessiz bir makamda koltuk dolduran erlerdir mısraların anası,
Yanası bir yürektir ki bizimkisi,
Tımarsız sipahi artıklarıyla kol kola ve horonda şimdi,
Gramafon ile eski zamanlar çerçevesinde bir gezginiz biz,
Düşünce hayatının uzağındayız ne yazık ki yakınında olmaktı asıl işimiz,
Ve tökezlemeden yürümemiz imkansız şimdi…
Ya da bu şiir içre Tay hanedanının son siparişi…
Gahi ben,
Gahi şiir…
Hız hıza türkü çatmadayız,
Dört bir yanımız berk mi berk cebel,
İmkânsız bir kuşatmadayız…
***

Ahmet Yozgat
Kayıt Tarihi : 10.7.2009 07:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yozgat