01Gelin Dağı Vurgunuyum Şiiri - Ahmet Yo ...

Ahmet Yozgat
2011

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

01Gelin Dağı Vurgunuyum

A/:
Ben ki...
Bol güzergâhlı sevdaların kervancı başıyım
Ardına asarım ömrümü koruyan ceketimi devemin
Uzatırım arkadaş ayaklarımı sulak vadilere
Ve on beş yaşımın cilveli harmanına
Yatarım öylece hayalimin döşüne…
Yatarım ha babam yatarım! ...
A/a:
Ben ki...
En incesinden kıvırırım pekmez ile bıyıklarımı
Kendi bileklerimle kendi kollarımı kavrarım he–hey!
Başlarım sabaha en delişmen lorkelerin şimalinde
Bakir deryalara yelken açarım.
Ben ki.
Atlantik ayağında dümeni tam yol basarım
Çılgın dalgalarla oynaşırım da denizler düğününde
Durgun yüzeylerde azarım.
Azarım ha babam Azarım! ...
B/:
Ben ki...
Bütün gelin dağlarının vurgunuyum.
Yani dudağımla bükerim altunî yıldızların ucunu
İçi sile basa aşk ve özlem dolu tünellere dalarım.
Ayva tüylü azığımı asarım
Asarım hayalimin döşüne…
Asarım ha babam asarım! ..
B/b:
Ben ki...
Isırgan sürerim bileklerime bahçelerin aralığında
Kalın ve etli kavrasın diye
Burçak tarlasında işgüzar yanakları.
Kavrarım, sonra doğrulur, ufuklara bakarım
Bakarım ha babam bakarım! ...
B/bb:
Ben ki,
Çelme takar da ezrailin tırpanlı bileğine,
Kanımla söndürdüğüm çelikten çifte sular içerim.
Bizantik galerilerden geçer de
Daracık ve sıcak patikalarda azarım.
Azarım ha babam azarım! ...
C/:
Ben ki...
Çömelirim bir enfusi medresenin dizi dibine
Kadim aşkları okur, neo aşkı yazarım.
Sevmişim ya bir allı gelini dudu dilli türkülerde
Adını sir sandığı söğütlerin döşlerine yazırım
Ya da kazarım hayalimin göğsüne…
Kazarım ha babam kazarım! ..
C/c:
Ben ki,
Zemherilerde gözüm kapalı bakarım aya
Yaya aşarım ipek yolunu aşkın kervanının terkisinde
Uçarak dağlar üzre kar ile kardeş
Ağustostosun ateşinde azarım...
Azarım ha babam azarım! ...
D/:
Ben ki...
Tutup yirmi yaşımın elinden kırk birimde
Doruklarına çıkarım mor belikli kızların.
Ateşler galerisinde düştüğüm tetik
Yankılanır topraksı memelerde.
Evlerde adım fısıldanır dudak ucuyla
Miniklerin ve ergenlerin kulaklarına.
Efelik yapraklarına “dur” diyemem acıktığımda
Suyunu emerim ayrık otlarının.
Gidemem ışığı görünen galerinin ucuna
Yani zor gelir bana ayrılığın kayıp katarı.
Çakarım ayaklarımı orta yerine aşkın
Ve ışığın ve ışk’ın dik yamaçlarına
Ya da çakarım hayalimin göğsüne…
Çakarım ha babam çakarım! ..
D/d:
Ben ki...
Dolanır dururum yuvarlak tepelerin eteklerine
Sevdamın köklerine uzanmak için.
Yüreğimdeki ovaları tırnağımla kazarım
Vururum başımı zirvesine Erciyes’in.
Gün öğlenüstü azarım...
Azarım ha babam azarım! ...
E/:
Ben ki...
Ekmeği nimet bilirim
Namusu ekmek...
Akarım çakıl taşlarının sırlı diyarında
Yorgun yılların üzerinden keklik olup sekerek.
Yani küheylân nalı gibidir,
Çivili ellerime,
Övünç kaynağım nasır.
Her daim kamış hasır ve ot yastık
Ninniler diyarımda evdeştir bana.
Yabana atmak olmaz
Ayrıntısız mutluluğumu.
Yüreğimin tandırında yakarım
Bedenime yük olan sevdalarımı.
Ya da yakarım hayalimin döşünde…
Yakarım ha babam yakarım! ..
E/e:
Ben ki,
Uzandığım uykulardan doğrulurum ağır aksak
Yasaksa özgürlügüm özlemim tetiklenir.
Ok yerine koyup kendimi
Hisli ve sisli ufuklara atarım.
Sensen kaynağı eğer
Bengi suyuma zehir katarım…
Katarım ha babam katarım! ...

Ahmet Yozgat
Kayıt Tarihi : 11.3.2006 13:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yozgat