01Cüsseli Dağlara Yandım Şiiri - Ahmet Y ...

Ahmet Yozgat
2011

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

01Cüsseli Dağlara Yandım

1/a:
Yüklendi bir amele içimdeki ağzı açık tutkuyu,
Dağlar ördü engin rüyaların düzüne.
Ve tuttu yüreğimin falezli sahillerine vurdu,
Beynimde uluyan korsanlı suların izi.
Ve o iri cüsseleriyle,
Ovaların döşüne kurulan dağlar,
Sakladı hayallerimin eşkiyasını.
***
Ben de bu cüsseli dağlara yandım.
Dağlar yüreğime bağdaş kurdu...
Ben dağlara abandım...
1/b:
Bu cüsseli dağlara yanarım ya ben,
Bağdaş kurup köçek kıvrımı eteklerin dibine.
Kalbimden geçen katarların haddi hesabı kaybolur.
Ve ben onların geride kalan derin izlerine,
Samıri gözlerine banarım ekmeğimi.
Elinden yemlenirim, aşım inci pilavı
Kar yurdu yurttaşı zirvelerin.
***
Ben de bu cüsseli dağlara yandım.
Dağlar bana bel verdi,
Ben dağlara abandım...
2/a:
Bin suvari çıkardım Han Kazan masalından,
Yani suru israfilinden kırmızı gırtlağımın.
Avuçladı organını acımazca Horasan’da
Aymazlar lordu şeytanın kızı Lusifer.
Ağalar, Bayındır diyarında toy düğün kurdu.
Kar yurdu yalnız yaylalara,
Çaresiz bir şahdamar sızısı gibi,
Şanlı seferlere çıktı muharip dağlar.
***
İşte ben de bu cüsseli dağlara yandım.
Ben de bir zamanlar handım, hakandım,
Dağlar kadar yamandım...
2/b:
Bu cüsseli dağların izidir anılarıma basan.
Yüreğime mühür gibi basılan vizesidir dorukların.
Ben ve karları misafir eden dağlar,
Ezelden oymuşuz kabirlerimizi,
Derunî ve yan yana...
Bana soğuk mermerlerden musalla düşmüş,
Dağlara koca ayaklı hamarat katana.
***
İşte bu cüsseli dağlara yandım ben de ağalar.
Ben de bir zamanlar Horasan’da Han Kazan’dım,
Dağlar kadar karlı ve yamandım...
3/a:
Yeleleri kabardı şubatında Ararat’ın.
Ve içimde beslediğim kibirden aslanların.
Bir uzun zaman avcısı ki gözleri ateş,
Vandal izli vadileri avucunda eriterek,
Oydu pundunu bulup dağların altını.
Silindirik galeriler dizerek ezdi tarihi,
Karlı umudun sütüyle beslenerek.
**
İşte ben de bu cüsseli dağlara yandım.
Vurldum bir zülüflü kuşa,
On beşimde yağlı mavzer kuşandım...
3/b:
Bu cüsseli dağların gözyaşıdır Fırat’ın sermayesi.
Hatta imrenerek içtiğimiz papazkarası şaraplar...
Biz ve şu cengaver dağlar
İki düşman kardeşiz ezel ezelden.
Kaderlerin kan kusarak deprendiği,
Sabahın ilkinde uykular kaniken daha,
Ölümün eşiğinde kesişiriz.
***
Ben de bu cüsseli dağlara yandım.
Hedefi tuttu amcamoğlu karşımdan,
On beşimde kan davası palaskası kuşandım...
4/a:
Sevdalara harman ettim döşümü güz gününde.
İri cüsseli dağları kabara kılıp giyindim potinimi.
Yuvarlak yaylalara kurdum cengederek düşümü.
Alıp terkime ateş ile toprağı,
Beynimi ırmaktan ırmağa vurdum.
Oysa... Benim yurdum,
En yüksek ve fermanber çatılardı uzak bir kasabada.
Hatta konardım Himalaya’nın saçaklarına...
***
Ben de bu cüsseli dağlara yandım.
Karıldı kanım bir şahsi seferberlikte,
Kandım, anlayamadım...
4/b:
Bu cüsseli dağlar kırdı ceviz gibi beynimi.
Ve öksüzleyin ve zamansız uçurduğum,
Sütümle beslediğim güvercinimin ıslıklı kanadını.
Fena ender bir çığ düştü vadisine yüreğimin,
Eteğime zamanın alt ucundan bir yeşil ses...
Depreşti mağrur Ağrı asırların ilkinde,
Yekindi ölüme binip şubatta Tendürek,
Hatta sarlarını saça saça Erciyes...
***
Ben de bu cüsseli dağlara yandım.
Neticede orta boylu bir adamdım,
Aldandım, aldandım, aldandım...

Ahmet Yozgat
Kayıt Tarihi : 14.3.2006 13:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yozgat