1/:
Biz biz idik.
Geçmişte neyse.
Bu günde yeryüzünde... Ve her yerde...
***
İzanımız al yanaklı gülleri devşirmede
Tarihin kan renkli gülistanında…
Dağlara bakışımız boşuna değil
Yani umutkâr bir Leyladır beklediğimiz
Ve hasretin harında dilimiz yanar
Ufuklarda devriye diye
Vurulur... Haketmeyen tutkulu gözlerimiz.
***
Gün gibi alnacımda yer tutar anılarım:
Kök kemiren bir gündü takvimdeki allı gelin
Fırat doğruldu dağların kundağından
Nil ölümcül yatışından uyandı
Bir sacayağına dağlandı ellerimiz
Sevdaya ve ölüme esir düştü ay yar
Şakakları oyan madeni terlerimiz.
2/:
Biz biz idik,
Geçmişte neyse...
Bugünde gökyüzünde... Ve her yerde...
Zulmü süpüren mavi ellerimiz
Tarihin kan renkli gülistanında…
***
Gün gibi şakağımda yer tutar:
Bin kanatlı bir gündü takvimde kaderimiz
Kimsesiz ve uzak bir rahvan katarı
Sarı seccadeli saflarda yıldız devşirmede
Kör bilinmezliğin yapışkan kahrı
Ve içimizde oturan hamarat ana
Kundağına sarmalamışken kehkeşanları
Izdırap iğne iğne
Yontarken aynada yüzümüzü ve yıldızları
Birlikte yemlendi bizimle ay yar
Kıtlığın kahır dolu heybesinden
Kanatlı Kenan’ın küheylanları.
3/:
Biz biz idik,
Geçmişte neyse...
Bu günde birleşen gözlerimiz,
Tarihin yıldız yıldıyaz balkıyan gülistanında…
***
Bak işte ay yar!
Özgür ambarlardan yemlenmedeyiz hakeza
Küpe küpe yıldız asıp zülfümüzün ucuna
Kazdırıp yeniden asit asit
Çağları uyuyan kör mühürdara
Ve banıp ıtır kokularımızı kanına güvercinlerin
Sevdamızı basmalıyız bu anaç dağlara
Ve arsız acuna ay yar!
Kayıt Tarihi : 18.3.2006 14:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!