01Aşk Ve Işk'ın Atları Şiiri - Ahmet Yozgat

Ahmet Yozgat
2011

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

01Aşk Ve Işk'ın Atları

Ö/...
Ölüyorum...
Sıyırıp aslı üryan ruhumdaki urbayı.
Burayı bırakıp size.
Hepinizi hapsedip acının ateşine
Zamansız ve tahta atlara biniyorum.
Canımı aşkın, ruhumu ışığın gözüne sürüyorum.
Yani ölüyorum...
Arz dürülüyor kısrağımın toynaklarında.
Önümde kambur ve sahtekar bir rahip
Yalancı yüreği puslu ve aldatıcı bir ayna gibi
Habire asılsız işaretler dikiyor önümsıra.
Gözbebeklerim kavruluyor kör ışığında cehennemin
Hayâl meyâl seçiliyor sonsuz dip
Kara bir ağız esner gibi açılıyor sisli güzergahımda
Her dalanı yutan azgın bir ummanlar gibi.
Ölüyorum...
Can savuran harmanlar gibi!
Öö/...
Ölüyorum...
Şafakta veda ile seğiren şakağıma tüneyen
Davetsiz ama fedakar serçeleri gözüm ile sayarak.
Kayarak münâkiz iki dünyaya.
Hepinizin tutup sahte sevdalarınızdan
Çarparak hakikat denen yekpare bir kayaya.
Mekansız refreflere ve bozonik buraklara biniyorum
Aşkın ve ışığın üstüne sürüyorum.
Yani ölüyorum...
Malayani sözler risalesi dürülüyor dudaklarımda.
Karşımda paçasından irin akan bir rahip
Dudakları yarık ve kılıç kını gibi aralık
Kan ve irin harcı kusan bir çağlayan gibi
Habire tarif etmede yalancı adresleri.
O an lisânını öğretiyor bana sonsuz dip
Bereketli ve aceleci bir imam gibi.
Ölüyorum...
Kırılgan bir saman gibi!
Ööö/...
Ölüyorum...
Yırtıp beynimi dağlayan aritmetiği.
Kırk gün kırk gecelik kimyayı döküp saçarak.
Açarak paslı kilitlerini
Hapsolduğum sahte hengamın
Ve ellerimin yalancı kınasını silerek.
Binerek kibirsiz refreflere
Aşkın ve ışığın ağzına sürüyorum.
Yani ölüyorum...
Ömür bir kitap misali dürülüyor arkamda
Altmış yıl sırtımda boşuna taşıdığım.
O an kadir, kıymet bilmez bir rahip
Yırtılan teklifini çalıp koltuk altına
Kin kusuyor sevdamın kehribar kadehine
Bin bir başlı ve kindar bir hecin gibi.
Yüreğimi sıvazlıyor o an sonsuz dip
Işığa batan elleri kocaman bir kahraman gibi.
Ölüyorum...
Mumu yatsı vakti sönen bir yalan gibi!
Öööö/...
Ölüyorum...
Yarıp orta yerinden yekpare narı.
Aslı yemyeşil olan baharı boyayarak kırmızıya.
Delerek ilk boyutu en incecik yerinden.
Derinden ve o lahûtî türkülerin çağrısına uyarak.
Bin ayaklı, bin bir kanatlı atlara biniyorum.
Aşkın ve ışkın gözesine sürüyorum.
Yani ölüyorum...
Yalanlar bir körük misali dürülüyor rüyalarımda
Ve bir yıldız köpüğü gibi sönüyor
Gerçek sandığım kendim.
O an karanlık ve dipsiz bir kuburda
Kurşunlara eriyor o yalancı ve diken saçlı karanlık rahip.
Edep fener tutuyor gözümdeki galerilerde
Önümdeki bir teşrifatçı çiziyor yol haritamı.
Ve emiyor emiyor sevincimi sonsuz dip
Anamızın ak sütüyle dolu derin bir umman gibi.
Ölüyorum...
Mutlu bir adam gibi!

Ahmet Yozgat
Kayıt Tarihi : 7.3.2006 15:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Dila Berk Berkiten
    Dila Berk Berkiten


    Şiir okudum...
    Şiir gibi şiir okudum...
    Saygılar

    Sevgi Damlaları

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ahmet Yozgat