Gece, hafif-hafif atıştırmaktaydı kar
Gece yarısından sonra,
____bir tipi
________bir tipi
____________sabaha kadar
________________durmak
____________________dinmek
________________________bilmedi
Sabaha karşı uyandı mahalle sakinleri
Baktılar pencerelerinden şişman sokağa
Büyükler koşturmakta
Çocuklarsa
____atlamışlar kayağa
________çoktan kaymakta
Köşede şişman sokağın yegâne kahvesi
Paltosunu çekmiş kafasına
____koştura
________koştura
____________Rüstem daldı içeri
- Selamünaleyküm ağalar
- Ve aleykümselam yeğenim
Ortada duran
____devasa sobanın başındaki
________Rıfkı baba’dan geldi ses.
Sarı kalpaklı,
____kırçıl bıyıklı,
________baba yiğit bir ihtiyar
____________Tevellüdü
________________aşağı yukarı
____________________343 gibi var
Sesin sahibi biraz da hevesli
- Gel şöyle
____sobanın başına
________geç, dedi
____________Üşümüşsündür
________________bi çay söyleyeyim sana da
____________________iç, dedi
Ardından seslendi Hasan’a
- Bi çay getir oğlum Rüstem’e
Rüstem “sağol”la geçiştirdi minnetini
Ama konuşmayı sürdürdü hararetli
- Bi şey deyim mi sana
____aklı olan çıkmasın dışarı
Rıfkı baba kabullenmiş
- Haklısın yeğenim, dedi...
____Zaten bizimde
________dışarı
____________mışarı
________________çıkacağımız yok
____________________Açtık burda televizyonu,
________________________önümüze gelene sövüyok...
Yan gözle etrafını şöyle bir süzüp,
____dinlendiğinden emin,
________devam etti sözlerine
- Diyeceğim şu ki
____eskiden bi radyo vardı,
________basardık düğmesine
____________dinlerdik Bedia’yı...
Şimdilerde öyle mi ya;
____Biri çıksa,
________biraz gıvırtsa
____________Millet de
________________Ağzını açsa
____________________ona baksa...
Sözlerini bitirirken birden hatırlar
Bağırır Hasan’a biraz da sitemkar
- Çayları Rize’den mi getiriyon oğlum
Hasan telaşlı
- Geldi Rıfkı baba, der
____mübarek tavşan kanı
Sitem devam eder
- Şu şekerleri de noksanlaştırıyon gitgide
____bu soğuk kış gününde
________bize kastın mı var, ne
Hasan
____onyedisinde
________ya var
____________ya yok
________________çömez
____________________biraz da alaylı
- Eee, der
____kemer sıkacakmışık Rıfkı baba,
________kemer
____________kolay mı?
Rıfkı baba gülümser
- Bu zamlar
____elde avuçta
________ne varsa aldı
____________Ne kemeri oğlum
________________belde sıkmaya
____________________kemer mi kaldı
Uçkur kullanıyok artık, uçkur
Kahvenin öbür ucunda oturan
____ince bıyıklı
________solgun yüzlü
____________sarışından
________________tilki suratlı
____________________biri olan
durmuş seslendi
- Rıfkı baba, dedi
____bak acanslar başladı
Konuşmayı bölen Durmuş’a
____Rıfkı baba
________hemen kulak kesildi
____________[ve bunun
________________hep yaşandığı
____________________büyük bir ihtimaldi]
- Bizim tekaüt aylıklarına zam var mı
____iyi dinle bakalım Durmuş
Sanki bu soruyu zaten bekliyormuş,
____Ya da önceden bilinen bir cevaba
________zemin hazırlıyormuş
____________gibi bir edayla
________________yapıştırdı lafı
____________________Rıfkı baba’ya
- Zam mı napacan Rıfkı baba
____sanki alıp ta mezara götürecen
Valla bişey deyim mi sana
____hiç heveslenme
________bu hükümetten
____________hayır gelmez
________________o, vereceğine verir
____________________sana vermez...
Rıfkı baba derin bir iç çekti
____ayağa kalktı.
________camın başına gitti...
Baktı şişman sokağa
____kahvenin penceresinden
________her taraf bembeyazdı
Mırıldandı kendi kendine
________________mırıldandı
- Bu tipide bir türlü dinmek bilmedi
Hava soğuk,
____Yaşam keskin,
________Bıçak gibi...
Karaburun, 09 temmuz 1995
Yaşar DemirKayıt Tarihi : 12.4.2006 07:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Profilimde de belirtmiştim: ben şiir yazmaya geç başladım. Bu şiir defterimdeki 16. şiir. Yazılış tarihine baktığımda 1995 yılında yazdığımı görüyorum. Bu şiiri yazdığım dönemlerde söz ve anlam sanatları konusunda çok bir fikre sahip değildim. Sahip olduğum tek bilgi kafiyeydi, belki bir de Nazım'ın kırık dizeleri. Bu şiirde bunu en sıradan şiir okurunun bile görmesi doğal. O dönemin ekonomik durumunu hatırlayanlar için (bugün de çok şey değişmedi ya) ise 'neden Nazım? ' sorusunun cevabını vermek zor olmasa gerek. Şiire yeni başladığım o dönemlerde Nazım'a olan özentimi saklayacak değilim. Bu yüzden samimi ikrarımı şiirin adıyla yapma gereği duydum zaten. Ama şiiri oluşturan unsurlar sadece bunlardan oluşmuyor elbet. Peki bu şiirde savunacağım hiç bir şey yok mu? Var tabii ki. Bu şiiri size sunma cesaretini bana veren iki unsurdan birisi; şiirin kurgusunun sağlamlığına olan inancımdı. Diğeri mi? İçtenliğim ve o dönem ki amatör ruhum. Saygılar.

Oku bakalım senin bu şiirin hangi guruba giriyor?
Sen cevabını bulamazsan bana sor söyleyeceğim!
Nasılmı?
Şiir öyle olmalıdırki bir örnekle izah edeyim.
Mavi şairler;
Çay(Şiir) kaynatırlar,demlerler,şekerini atar ve tiryakiye sunarlar,bunlar zayıf şairlerdir.
Kırmızı Şairler; şekeri atmadan veriri ama yanına şekeri koyar,dileyen dilediği gibi şeker atar ve çayını yudumlar.
Turuncu Şairler;çaydanlıgı yanına koyar belki açık içiyordur yahut demli.Bunu tiryakiye bırakırlar bu da bir tarzdır.
Siyah Şairler;
Sıcak suyu hazırlar,yanına çay paketini koyar,oralet koyar ve hatta kahve koyar ve bir çok çeşit de ekleyebilir,tiryakinin önüne koyar.Bu çok başarılı şairlerin işidir.
Hele bir de ustatlar vardır.
Beyaz Şairler;
Tiryakinin yanına su,ısıtmak için tüp,çay,ve daha bir çok soguk içeçek ve Yemek yapabilmesi için gerekli malzemeleride koyarki tiryaki karnını doyursun sonrasında çay veya başka bir şey içebilsin.İşte bu!büyük ustatların işidir.
Umarım dostum şiir okuyucusuna yani tiryakiye son anlattıgım malzemeleri(yani şiiri) sunabiliriz.
Umarım çaya şeker atıp uzatmazsın;
Belki tiryaki tek şekerli içer veya benim gibi şekersiz içiyordur.
Anlayışına ve hoş görüne sıgınarak dostum yazdım.
Umarım kayda değer bulur ve şiirleirinle yücelirsin.Bu yorumu .İnş diğer şiir dostlarınada ulaştıracagım.
Başarılarılarının devamını diliyorum.
Demek muhalif de yazıyorsun...hııı...
TÜM YORUMLAR (5)