01 Yüreğim Uçtu, Uçacak Şiiri - Ahmet Yo ...

1/:
Sen gelmeden önce kokun ulaşır yüreğime,
Burnumun direğinde yedi şiddetinde bir deprem…
Sen bilmesen de,
Martılar bilir sismik devinimleri,
Kalbimin kıyılarına kısrak atlayışlı denizler var ya…
Onlar da görür ufuktan kayan kara gözü,
Böyle durumlarda bir uçlu bucaklı meydan,
Meydan da bir divan sazı…
Sözü alır bir Karacoğlan…
Her satırında bir bereketli pazar kurulur koşmanın,
Sen ağlamasan da pazarlık yapılır gözyaşlarına.
Satırbaşlarına hüzünlü birer mevsim düşer,
Nisan çivileri çakılır satıraralarına…
***
Hayatı fırtınalı, yüreği dingin bir adam,
Debelene debelene yürür kozan dağında…
Sonunda o da bir dipsiz boşluğa yuvarlanırsa bil ki,
Orayı aranageldiği kusursuz cennet sanır zavallı,
Sanırım bir kumru kuşu saflığında aldanır…
Olsun be, bakarsın orada da palazlanır aşk,
Yürek bu, diyarı- umutsa…
Zemheride sarışın çiğdeme durur dağbaşı,
Gözyaşı nisancıl yağmur sayılır umut fideliğinde,
Yüreği dingin adam unutmaz asla, unutulsa da…
***
Sanal peyzajlarda mevsimden mevsime sıçrar zaman kısrağı,
Adam diz üstü, pençeleri fırça izi,
Sekizi ikiye katlar,
Onu on sekize…
Ilıman geceler boyu matematik…
Geometrik arzuyla sarmalanan,
Her sevgili hayal, her sevgi gerçek değildir oysa…
Bunu bilir düşleriyle hemhal olmuş o adam…
Biçare kaldığım zamanlarda ben de,
Deşt-i Kebiri yemyeşil cennet sanırım,
Ve karakurum akşamlarında aşka gebe kalırım,
Boşluğa yuvarlanmamak için anlık rüyalara sığınır,
Hıçkıramam ama inadına ağlarım…
2/:
Hüzünlü durumlarda bir uçlu bucaklı meydan,
Divanda da bir meydan sazı…
Sözü alır iştah ile bir Sürmelibey…
'Hey hey! ' yellenmeleri dudaklarımda benim,
Alelacele seni aranırım ücra hayallerimde,
Bulamam inatçı bir katır gibi kıskanırım.
Ancak ta babamdan bilirim ki,
Hiç kimseyi kıskanmamak insani duygulara ihanettir,
Kesafettir duygusal tellerden akan hiss-i yabani,
Yani hep bir gün üzerine kurulur matematik bile,
Ve dünyanın her yerinde ayaklar yere basar,
Yerlerde sürünen bir yaralı kuş imdat imdata,
Oysa o da yokuş yukarı uçabilir ancak…
Yüreğim onunla bile kızılca kıyamet vakti,
Ha uçtu, ha uçacak…
***