1/:
Bak a baba,
Kaba bir beyin burulmasında oğlun,
Uğrun uğrun demli çay içmesi bundan,
Hayatın kırk kulpundan nasiplenmeme tembelliği de…
Nerede son parçası,
Paçası kellesinde,
Ellerinde ince belli bir bardak,
Çöllerde kendini arayarak,
Uğrun uğrun demli çay içmesi bundan,
***
Bak a baba,
Dağ olup devrilen delirmişliğidir şimdi onun,
Uğrun uğrun demli çay içmesi bundan,
Ödün vermemesi kış uykusundan…
Çölde azan askerin yaşamını kuşatan her şeyin,
Bir kurşunluk canı tüner ya ademelması saçaklarına,
Kasabın hece hece bilenmiş Bursa bıçaklarına,
Koşar da düşer ya karakoyun ve akkoçlar…
Yani baba,
Kaba bir beyin burulmasında senin oğlan,
Uğrun uğrun demli çay içmesi bundan,
Her koyundan istenir ya kendi gırtlağından asılması,
Yavuklusunun samanlıkta basılması,
Belli ki tuz biber ekmiş sinirinin bam tellerine,
Biraz da acımtırak baharat…
Bak a baba,
Rahat duracak gibi değil zincirini koparan o at,
Sökülmüş toynak, kırılmış kanat…
Belli ki acıkmıştır yabani bir parsi, şimdi Ncef'te,
Sanırım onun gönül kafesinin kapısı açılırsa,
Bir pandora doğar karanlıklardan,
İşte, uğrun uğrun demli çay içmesi bundan,
Eski huyundan o, bir parçayı hep taşımada ıslık cebinde,
Yeninde kırık bir bilek,
Bocurgatta kanlanmış yürek…
Yani kaba bir beyin burulmasında senin oğlan,
Bak a baba,
Özgürlüğü bulan aslana yaşam bir hiçtir,
Haydi artık çık kendi boyutundan sen de yüreğinin.
Oğlunun arkasında kaya…
Daya ama dayatma…
***
Bakarsın, alır onu da gizemli bir el,
Yoksa bir gün sana da boşluğu avuçlamak kalır…
***
Kayıt Tarihi : 21.4.2011 08:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!