01 Lejand Mısrayanı Şiiri - Ahmet Yozgat

Ahmet Yozgat
2011

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

01 Lejand Mısrayanı

Utanmak ne kelime,
Lügatın neresinde arlanmak?
Anakarası bin parça olur yekpare bir mekanın,
Ateş, hava ve su üstüne felasife kurulur,
Burulur zaman hayalarından kıyamet arefesi,
Yaşlı bir babaf bingo asılır sefinenin seren direğine yazgımın,
Kendi kısır döngüsündedir içimdeki elipstik düşünceler,
Bir başı boş gezegene yular takar Azrail,
Sürükler ekabiri Hindistan cenahına,
Anason kokuları kapatır amber ezberini burnumun,
Saba melikesi usulca sabah rüzgarı solur…
***
Serseri badireler dolaşır menzilime arpacıktan gez ve göz ile,
“Dur! ” diye gerçeğe hicretinden alakonur avcılar.
Utan ey Yozgatlı Ahmet utan!
Bu yazdığına şiir demen bir uslanmaz kabahat…

Bir de sen ve sevdadan patlak ver bana,
Boş bir çözülmedir nihayet aşk da yaban ellerde,
Çile çile bükülürse çıkrıklarda canlanır hıçkırıklar,
Mistik inanç içire maddeci sevda meler Kenanın hacıları,
Bir ha Ali su ok bir bok ordan ve birde buz…
Solar hissinin ışığı vurur aşk yüklü malum nalların sinsilesine,
Etnik geleneklerin güldüre yürürüm ha aşk kabusu bullaksak,
Dudağımın kenarında kırmızı bir pir sultan…
Utan Yozgatlı Ahmet utan!
Bu yazdığına şiir demen bir uslanmaz kabahat…

Git ya haydardan burulur demini bazı an de eziliği dosttan,
Mitolojik söylenceler tırıs tırısta şiiri bile ayetinde,
Tarif çoğu ora apianım ünü tırmalamada kovan,
Stratejik bir İsa uğruluma vuku bulur kızıl denizde,
kozmik varsayımlar bir bulut olur ağlamaklı,
damla damla vurur mermere esri pir bu net,
kim iyi ürün verir kimisi de hamur ağlamalarını,
nihayeti verimdeydiniz aşkın hasatıdır değilimi
bazen bereket bir boz at kesilir tırıs tırısa…
an taktik de buz keser ateş,
yıldızdan yıldıza ödünç verilir aşk…
türevi hangi cerraha düşer aşka ise anın
işi mal de bu uzun cenap dağ ot mudur sevda
kaç karışım çörek kurdu gerek sağlık kabına,
yağ katışımı yanlışsa hafta süt günlerinin,
Perşembe zincirli bir aslansa kış ortasında,
Kadim zamanların bahtiyar oğludur ayrılık,
Tek kendini terk edemez azamiyi acılara…
Ancuez balığıda kuyruk salları üzerken,
Bir süsü bari savrulur yedi derya ada,
Bu on emri ulaştırır esnaf- Tur’a,
Bir derinlik kaybıdır silinesi anılar,
Bu karede maviye bir başka gün sarıya çalar,
Eşgüdümü özümser beyin yürek ve bilek,
Her etki olumlu bir sonuca gebe sayılmaz,
Sert itki yumuşak darbe doğurmaz köyü ebe ise elinde,
Cam çatlar buz kırılırdı Cebelitarık ayırır iki denizi,
Bir yana Haydar-ı kerrar arkası Karanlık cebel,
Andız otu boy atar iki sevda anın hudutunda,
Bu uzantı uzar gider ahtapot deryasına,
Kolları sarma sarmaşık olur adam mutlunun,
Ver her yansımanın buran in bir ışık değil ki,
Sonuçta karanlıkta biri ışığın adıdır,
İkisi yada gama engel tanımaza aşkta,
Bağda adi duvarlar ürerdik zamanda mekan aralığına biz,
Halep bize bakar biz şam şam diye ağlardık,
golan tepelerimize ağrır namus yağardı,
hangi andaç ayak yolunda düşerdi akla
her mezhep “ Allahü ekber” ile başlarsa Allaha,
insanı meşrebi ilgi ölçüşünce ya da betmandır,
ve Harry meslek kendi aletini bileyler,
bir yaşlı adamın utancını sürükler kaldırımlarda,
bir başka adam gün ellerine törpüler,
***

Ahmet Yozgat
Kayıt Tarihi : 23.4.2011 14:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yozgat