1/:
Ey abdallar ağası,
En uzun havası “Çiçek dağı” diyarının,
Yüreğimin Muharremertaş babası...
“Telim kırık yiyenim,” deme bana boşuna,
Çünkü ben ırahmatlık babamdan da bilirim ki,
Kırık teller de çalar bozlak havası...
***
Mevsimlerden son bozlaktayım,
Bu yüzden boz alaca yağmur ağlarım tükü ayında,
Ve sevda üstüne kozalaklar döker iğne yapraklı kalbim.
İçindeki “Aydooos! ” tandırına yansın diye,
Eminim, kız gögüslü bıldırcınlar da benimle aynı düşüncede.
1/:
Ey başı al valalı abdal türkmen ağası,
En uzun havası “Kırık Soku” diyarının,
Unuttuğum aşklarımın Muharremertaş babası...
“Tezenem kırık yiyenim,” deme bana boşuna,
Çünkü ben ırahmatlık babamdan da bilirim ki,
Kırık tezeneler de çalar bozlak havası...
***
Mevsimlerden son uzun havadayım,
Uğrunu uğrunu dolanır bağlamanın yaylalarında,
Ve sırf aşksız bir bayıra konar çayır kuşlarım.
Zamanlardan en kötü olanı göçmektedir üzerimizden,
Issız şakaklarda baykuşlar, bu sebeple iç geçirir,
Ve saatler telek döker yüreğinin bununa daldırarak.
Baba sen de bilirsin ki tüm stepler çıtlık otu yurdudur,
Onun için süprülür aşka dair yüreklerde ne varsa...
Kalırsa geride altımızdaki küheylan, sevdanın koşusunda,
Hırsını alır çelik de olsa kantarmasından.
Ya çal son koşudan tekne kazıntılarını Muharrem baba,
Ya da...
Hırsımı almayım elindeki plastik kantarmadan...
1/:
Ey ağzı kenger sakızlı abdal türkmenlerin en son ağası,
Yalın ayağımızın türabı,
Issız gönüllerimizin itirazsız “hızmatkarı”
Unuttuğumuz aşklarımızın Neşetertaş babası...
“Tezenem kırık yiyenim, telim kopuk” deme bize boşuna,
Çünkü biz ırahmatlık babandan da biliriz ki,
Kırık tezeneler de ağlar gibi çalar bozlak havası...
Kayıt Tarihi : 6.4.2006 13:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)