01 Karacaoğlanın Bir Gözü Dosttur

Ahmet Yozgat
2011

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

01 Karacaoğlanın Bir Gözü Dosttur

1/:
Bir gözü dosttur karacaoğlan ile yatıp kalkanın,
Öteki gözü ise düşmandır yüreğine...
(Böyle biline ki ehlince...
Hece hece zikr,
Katre katre tefekkür...)
***
Amma yüreğine düşman olan her kişi,
Meslek olarak seçecek değildir acar muharipliği,
Sevdalı kızlar da mendiline gül işler kılıçla kimi zaman,
Kimi zaman grubunda pençe pençe belirir aşk, hüzünlü akşamların,
Vurgun mudur ki yediği ve uzanır yar dizine kalbi kızaran atlı?
Ve vurgun mudur ki dağlar, kaçak çağırır kalbine doğru?
Yürüyen ve koşan herkes menzil türküsü çağırır,
Biz ne güna durmadayız halayın ayağında ey kalbim?
İnerse hedef düze, nişangahta belirir ancak,
Acınacak bir virgüldür sözde “ben” demek.
Hiçbir şey dememekse geviş getirmektir noktayı...
***
Ha pınar,
Ha pınarcıbaşı...
Her ikisi de su üzerine kurar uygarlığını.
Yalnızca birisinin türküsü ıslak dudaklı kız üstünedir...
Ki davul ritmindedir kalpten başkaldıran her şeyin hatırası, alemi ibret,
Yani her şey ancak dengi dengine.
Hiçbir zaman sahipsiz değildir diyet.
Çünkü ey yüreciğim,
Bir gözü dosttur karacaoğlan ile yatıp kalkanın,
Öteki gözü ise düşmandır yüreğine...
(Böyle biline ki ehlince...)
2/:
Ha devran, ha keten kuşak...
“Dönme” diyemezsin mevlana taşkınlığına.
Onun işi o: Dövüne dövüne dönmek...
***
Gün olur “ben”im üstüme,
Bense cihan belinde ekvator kuşağıyım.
Gündür, bir burgaçlar aleminde arsız arzu yoğrulur,
Çıkar ebemkuşağının sekizinci rengi ekvatordan dışarı,
Kesir kesir katlanır bekar anılar,
Ve katlanır kuş diyarında yalnızlığı çağrıştıran ne varsa,
Uzaklaşır bizden başı boz dumanlı Frengistan dağları,
Ha bire yakınlaşır türkü yamaçlı Tendürek yürekten yana.
***
Ha at,
Ha atma yüreğim adımlarını yaşam dişlilerinde.
“Terk etmek” atsız kalan süvarilerin geleneği değildir bozistanda,
Fakat ırak menzil bağlıları eşkin atlara olur olanlar...
Bu yollar kimi zaman bükülmez kayaya da rast gelse,
Ki sana aitse arzu namesi aşkın,
Bu bulvarlar senin ülkene kan, kin ve ızdırabı taşımaya mahkumsa,
Biz de dudağımızdaki tadı tuz sanarak yalarız buruşarak,
Ve vuruşarak diz üstü aşık oluruz bir bakire engine,
Çünkü ey yüreciğim,
Bir gözü dosttur karacaoğlan ile yatıp kalkanın,
Öteki gözü ise düşmandır yüreğine...
(Böyle bilinir sevda ehlince...)
3/:
Mısır yutsa bizi,
Biz taş olsak piramitlerin mavera kaldırımına,
Ana Nil’in bereketli yollarını kanımızla sele versek de,
Beynimizde yurt tutar acılı göçmen kuşları,
Gözdür dolaşıp gelmiştir uzak diyarları ayaktan evvel,
Her yanı altın tozuna batmıştır aşkın yorgun muharibinin,
Anılarda bir güzel yabancıdır şimdi ilk sevda şiirleri,
Ya da sayfaları açılan bir tandırdır ateş kuşları kitap ehlince,
Zebercet uçlu bir burgu burulur cana “eyvahlar diyarından”
Çakılır “teslimiyet cemahiriyesinden” bir çivi daha kaderin iliğine,
Çünkü ey yüreciğim,
Bir gözü dosttur karacaoğlan ile yatıp kalkanın,
Öteki gözü ise düşmandır yüreğine...
(Böyle biline aşk ve ışk ehlince...)

Ahmet Yozgat
Kayıt Tarihi : 18.7.2006 09:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yozgat