01 Işığın ve Lambanın Sahibi Alaattin

A/:
Ben bir dul karı oğluyum,
Masal kızlarını emmerek geçmişim bebeliğimden,
Alaattinlerden bir Alaattin’im sayın ki...
'Zeytun ve tin...'
***
Işığın ve lambanın sahibi benim.
Ama,
Gecenin aydınlıkları yutucu yurdundayım.
Kuşatılmışım ki… Umutsuz ve kahırgam karanlıklarla
Hayal ülkemin sabaha yakın hududundayım belki.
A/a...
Ben bir dul karı oğlu Alaattin,
Alaattinlerden bir Alaattin’im masaldaşlar sayın ki…
'Zeytun ve tin...'
***
Pasaportum önü açık vize dolu lebeleb.
Yollarıma dökülmüş, fahişe telaşeler ikircikler içinde,
Tırnaklarım işliyor ve yırtıyor mavi çadırı kaplayan karanlıkları
Haykırıyorum imanın şartlarınca: Allah!
Yavru bir ışık düşüyor benimin kuzeybatı köşesine.
Bir kez giren bin bir geceden beri döşüme vallah,
Bin bir gün olup fışkırıyor: Dipdiri...
Sayın ki beyninizi kaplayan tekno kiri,
Meccanen yıkıyor dul karı oğlu Alaattin!
'Zeytun ve tin...'
B/:
Ben bir dul karı oğluyum,
Alaattinlerden bir Alaattin’im masaldaşlar sayın ki...
'Zeytun ve tin...'
***
Sitemli mevsimlerde düşünsem kaderimi,
Ellerimde kirli bir iz kalır.
Çünkü beynimin ve izanımın kırk dilli kırbaçlara,
Doymaz mazoşist sa’rasındayım.
Herkese bir dilim ışık düşer kaderinin ölçüsünce,
Bense masaldaşlar... Hayal ülkemin kapkarasındayım.
B/a...
Ben bir dul karı oğluyum,
Alaattinlerden bir Alaattin’im masaldaşlar sayın ki…
'Zeytun ve tin...'
***
Pasaportum bin bir gece vizesi dolu masaldaşlar...
Bir masal yurdu kurmam gerek beynimin yaylalarına...
Oysa gözlerime üşüşmüş, fahişe endişeler avurtları gümanla.
Ben teyakkuzdayım ve bakışlarım tarıyor karanlıkları.
Çıldırıyorum sahrasında kahrımın: Allah!
Nurullah yağıyor yaylalar gibi düşüme,
Bir giren güneybatı köşesine beynimin vallah,
Bin bir Şehrazat doğuruyor dipdiri...
Dünyayı kaplayan sarışın kiri,
Seyyanen yıkıyor öksüz Alaattin!
Ah! Alaattin! ...
'Zeytun ve tin...'