1/:
Yürüyün a canlar!
Gökkuşağının altında durmak yakışmaz hiç kimseye,
Hatta her nesneye bile…
Açın ve bakının Kamus-u Yozgati'ye
'Gelin' sözcüğünün anlamı ikidir hemen her zaman,
Biri allı, yeşilli güzel,
Diğerini ise sonra söylerim.
***
Bir itirafta bulunmalıyım burada özüme,
Oysa bekliyordur hep mekanın orta yerinde,
'Yürüyün' diyen adam.
Yasak yağmurlar altında ilerleyen her kahırgam can,
Yanağından yuvarlanıp geçen her nesne gözyaşı mıdır?
Öyle ya da böyle olsa ne çıkar,
Haydi durmayın a canlar, çünkü duranlar ölür.
***
Ne arabaşına,
Ne de zamanaşırı yolculuklara…
Hep birazcık daha diyerek doyulmaz ki,
Duyulmaz ki dağ diplerinde, zirvelerden yükselen ulu sesler,
O halde niyedir bu yorgun ve artık hevesler?
Neden boş aralıklarda durur ve yalan söyler ki adam,
Salt gerçeklerden hoşlanan steril hayatlarda,
Niye kendi kendine zulmederi ki her bednam…
Boş verin ve yürüyün a canlar,
Oysa yalanlar üşütür tandır başlarında oturanlar bile,
Böyle durumlarda zahmet bir külfet-i azam olur,
Zavallı şiirlerin közlerini deşelemek boşuna…
Bu kalkışma, duyarsız mısralara bile zulmolur
***
Yürüyün a canlar,
Zamanın ve hakikatın üstüne…
Öylesine yazılan haberlere de, herhangi bir yerde,
Ve herhangi bir zamanada belki bir inanan çıkar,
Yasak kitaplardan kaçan duygular acıtır üryan ruhu,
Saatlerin zamansız ülkesinden kaçmak yerine,
Duru anlara binip inmek gerek soyut derinliklere belki...
2/:
Evet, siz yürüyün a canlar,
Sizle bile devran yürüsün!
Sürünsün ardınızsıra ayakları tozlu dağlar.
Son istasyonlardan da gülümseyerek geçmek sizinle bize,
Ömür törpüsü yaşamda yarış kazandırır, biliriz.
Korkmayın ve ruhunuzu gevelemeyin,
Hakikati söyleyin…
Kaç kere vuruldunuz yüreğinizden,
Zira saymadıysanız ölmezsiniz,
Ama yine de iki ile ikinin artısı dört etmez geometride,
O an bir şahmaran başlar kendi masalını zehirlemeye,
Her akşamüstü karanlık dudağında tuz yalanır yalnız duygular,
Uykular kaçar piramit galerilerinde matematiğin…
Oysa ben de sizleyin,
Yalnız ve korkak;
Yani saymadım/sayamadım yaslandığım sarhoş yok oluşları,
O yokuşları bir ruhbanın sırtında aşmak varken,
Yapmadım/yapamadım ehramelinde ay canlar…
Aldırmayın bana ve arkanıza bakmadan koşun,
Eğer yabancıysanız siz de bencileyin kendi kendine,
Gümüş sır sürün ellerinize,
Ayn-el ayna misali bakının o uzak yüzünüze…
***
Kayıt Tarihi : 6.2.2011 13:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!