01 Bir Eski Acı Yeri Şiiri - Ahmet Yozgat

Ahmet Yozgat
2011

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

01 Bir Eski Acı Yeri

1/:
Ben burada,
Orada sen…
Oysa zamanın sırtında açar o eski yara izi,
Son yamanın dikiş aralığında uyur eski bir acı,
Işığı ve karanlığı düşman sanmamın yanıltıcılığı budur,
Belki de vukuu, şuyuundan beter!
O bir yana…
Yıldız gibi yanan bilir ya,
Hani uzayın ürkünç boşluğunun bomboş olmadığını,
Kaçırmışsa yara izinin maliki,
Fersiz elini bu yana uzatması ne anlama gelir ki?
Yanan kor ateşin sahiplenilmesindendir külhan kurumu,
Bir yağmur gibi damla damla yağar kızıl ateş de,
Kırık dökük bir düş kalır ateş uykusundan geriye,
Bir de sırtı yanık ekşimsi fırın ekmeği…
Oysa zamanın sırtında açar o eski yara izi,
Ekmeğin dilim aralığında değil…
***
Kalır, akşamlardan üreyen hüzünlü aşk yalnızlığı,
Ve ben burada, sen oradalığın kaygusuız kopukluğu…
Bilirim duymazsın bu şiirin mesajını…
Ama, işte böyle!
Canhıraş ölüm sesleri gibi çıkmaz ya içli duygular,
Ama bir gün çıka gelmez, beklenen o cerrah;
Ya da gelir mi dem vakti?
Yani başında iki eski yolcu,
Belki bir fırın ustası, belki de kızıl küllü bir külhancı…
Ne acı, ne tatlı aynı tabakta buluşmaz duygu sunumunda…
Oysa zamanın sırtında açar o eski yara izi,
Ne fırıncının elinde, ne gülünde yaşlı külhancının …
2/:
Dur!
Bakma buraya yazdıklarıma…
Sus ve pencerenin kenarında otur,
Ve kırk gün yol gözle yüreğinin aralığından…
Yine de sakin, uzatma başını gecenin dizlerine,
Dedim ya, seksen sekizle on birin toplamı,
Dokuz eder diyenler de yanılmıştır bu zamanda,
Bilmem kaç eder demeyenler de…
Zira işin ucunda kalp atıyorsa tutmaz hiçbir hesap…
Peki, sen bırakıp bu sayfada aritmetiği,
Geometri dallarında, neden turunçlar büyütmezsin ki?
İki kere iki dört ermiş bize ne?
***
Ben burada,
Orada sen… demiştim ya…
Peki, eski loş akşamlardan geriye kalanlar nedir?
Nahoş esrikliklerdir, tabi; çoğu zaman hatıralarda…
Arkadan karanlık gelie zira ay batar bulutlara…
Zamanında bencileyin yas tutmuş yıldızlar bilir o karanlığı,
Yalnızlığı ise zindan ehlinden çok, başıboş gezen;
Ezilen yiğitliğin sırrını sadece savaşa giden anlar.
3/:
Kırılan cam,
Atılan kurşundur şimdi her şiir,
Külhan kızgınlığında açılır yaraların ağzı,
Fırıncıyı bile ürkütür; dağlar, sıradan her insanı,
Oysa zamanın sırtında açar o eski yara izi,
Bizi alır içine, götürür külhan kızıllığına…
Herkes yeniden dalar kendi yalnızlığına…
***

Ahmet Yozgat
Kayıt Tarihi : 23.2.2011 13:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yozgat