Baharı gördüm bugün, kırlarda geziyordu!
Saçlarına rengarenk çiçekler takıp gelmiş...
Cemreler halay tutmuş, sularda yüzüyordu!
Baharı duyar duymaz pürtelaş çıkıp gelmiş...
Cennet gibi yemyeşil yamaçlara uzanmış,
Bu ne güzellik böyle, çiçeklerle bezenmiş!
Yaratan bu bahara ne kadar da özenmiş;
Türlü kokular sürmüş, mis gibi kokup gelmiş...
Hep takmış takıştırmış, güzel olan ne varsa!
Bir de geziye çıkmış, Edirne'den ta Kars'a!
Ne çıkar yükseklerden esen ılık rüzgarsa?
Eritmiş tüm karları, sel olup akıp gelmiş...
Bu güzelle gezilir, tak baharı koluna!
Kuzuları sağına, oğlakları soluna...
Dağılalım kırlara, her kes kendi yoluna!
Vals yapan kırlangıçlar, kınalar yakıp gelmiş...
Kelebekler yerleşmiş, çiçeklerin ucuna!
Papatyalar yakışmış tertemiz avucuna...
Söylemezsem hoş olmaz, sonra gider gücüne!
Laleler kadeh olmuş, meyleri döküp gelmiş...
Yem yeşil önlüğünde teke sakalı, yemlik...
Gelincik tavşan kanı, görsen taşacak demlik!
Beyaz erik dalları, pembe giymiş bademlik;
Arzda eşi olmayan, çiğdemler söküp gelmiş...
Akasyaları gören üzüm salkımı sanır!
Böyle güzel baharı sevmekten kim usanır?
Yaratanın lütfu bu, gören her can kıskanır;
Minicik çocuklarla, kırlara çöküp gelmiş...
Antalya-2015/03
Halil Şakir TaşçıoğluKayıt Tarihi : 5.3.2015 14:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ayakların, durakların, uyakların hepsinin yerli yerinde olması, zaten, şiirin altındaki imzanın gereği, fakat özellikle uyakları oluşturan sözcüklerin seçimi, olağan üstü güzeldi.
Bu nefis şiirinizi, teşekkür, saygı ve sevgimle kutlıyorum efendiö,
Ünal Beşkese
Çok hoş bir şiir.Odağındaki konunun bütün yönlerine dönük bir şiirsellik var dizelerde.
Kutluyorum Usta'yı.
Ben de dün Facebook'ta paylaştığım bu şiirin odağına koşut bir kroniği buradan paylaşmak istiyor ve saygılarımı sunuyorum.
Dostlarım,
Marttayız.Günler birer birer tükeniyor.
Fazla sürmez ;cemrelerden sonra ortalık yeşile boyanır,peşinden sıcacık günler bir bir gelmeye başlar…
Buralarda çalı diplerinden başlarını uzatmaya başladı kırmızı ve mor menekşeler.
Mart sonları yaklaşırken bahar geldi demektir…Koyun sürülerinin içinde mini minicik kuzular görüyoruz ...Ne güzel yürüyorlar.
Özlediğimiz bahar kapıdan girdi girecek artık.
Dağlara vurma vaktidir bahar…
Uyanışın kucaklanma zamanıdır.
Sere serpe uzanırsınız çimlerin üzerine….
Yaşama sevincimizi yenileriz baharla birlikte :
‘’Bana bu kadar açık söylemedi
Kimse bu pencereden çok
Güzel olduğunu yaşamanın…’’
Çünkü pencereden dışarıya baktığınızda ayırdında olursunuz yaşamın…
Gün güzeldir,sokaklar şendir,bağ ve bahçeler yemyeşildir…Kuşlar oynaşmaktadır başımızın üstünden geçerek.
‘’Günlerden hangisi güzel
Bu gün gibi
Bak şapkamı giyiyorum
Mendilimi yerleştiriyorum
Küçük cebine ceketimin
Sokağa çıkacağım…’’
Neleri selamlamazsınız ki!
‘’ Merhaba yeni gelen gün
Gökyüzünde belirsiz aydınlık
Denizde çivit mavisi
Merhaba yaşama sevincim…’’
Kim bilir onca güzellik varken şiir yazmayacaksınız…
‘’Uğraşma boşuna
Şiir yazmazsın
Bu kadar maviyken gökyüzü
Ve deniz
Böyle yanıbaşındayken…’’
Sabah uyanış demektir.Sevinci sokağa taşımak demektir adım adım.
Ferah suları avuç avuç serpmek demektir yüzümüze.
İlk kahveyi hüpletmek,sıcacık çayı yudumlamak,ilk sigarayı içe çekmek demektir…
Umudun peşinden koşmak için karışırız yaşama…Üretiriz.
Bulutlar geçer üstümüzden,dağların başından gelerek …
‘’Bir bulutun çiçek açtığı yerde
Ölüm geçerli değildir…’’ avuntusu vardır yüreğimizde.
Erik ağaçlarının çiçek açmasını bekleriz bahçelerimizde…
Sabahattin Kudret AKSAL gibi kavramaya çalışırız yaşamı…
Güzel eylemeye bakalım yurdumuzu…
‘’bir sabah uyanmak’ insan sesiyle,doğa sesiyle. Ve okumak dizeleri:
‘’Bir şiir ki sesi duyulsun
İsteği halkın
Rüzgarları essin üzerinde
Vatanın…’’
Mutluluğa giyinip kuşanan ,iri bir gülü koklamak için bu sabah da güne başlayan tüm dostlarıma Merhaba…
TÜM YORUMLAR (16)