(siyah paltomun ceplerinde biriktirdiğim onca yaşama yorgunluğuyla sığındım geçmişe // ve yaşam tapıncına inisiye turuncu fistanlı insanların arasından hızla geçip gittim gökkuşağı altından... // hızla yitip gittim vakitsiz bir beas coğrafyasında... / hızla! ../ niyabet konseyinin ve asperger sendromlu allahın bakışlarından sakınarak kara kuru, çelimsiz gövdemi.../ yetersiz bir olgunluk benimkisi.../ bilirim.../ ama yine de sarınırım siyaha! ..// eyy zardéşt; kurudu mu cennetteki o ağaç? / kısa kılıçlı mağrur savaşçılar; vakit güz müdür hakikaten? ..)
ey yağmur;
Hüznünü dağlara savuran
senin kırılgan
ürkekliğin yok mu ceylan
ruhumu kanatlandıran
an be an kaçmaya hazır haline
ne aşklar susadı
Devamını Oku
senin kırılgan
ürkekliğin yok mu ceylan
ruhumu kanatlandıran
an be an kaçmaya hazır haline
ne aşklar susadı


