(lâ-edri! ../ merkad taşındaki kitâbe şeridini vehmeder güneş, / sırçası kırılmadan da duayla taçlanmış niyet uykularına yatılır. // kafanın içinde bi ur gibi taşıdığın şeyin nizâ'sı çün çıkar sessizce siyahlar kuşanmış yedi kat göğe, yerin yedi kat altında durmaksızın kükreyen su. / inadiye’nin karanlığında öylece unutulur, sınırsız- ma’sum ve çırçıplak boşluktaki keffâr’ını taşıyan edra’.../ kendi etini dişler senin için, sonrasızlığı yaşayan âdém-î hikâyesizler. / ve sırça, ve yâd ve kevkeb günbatımının sadâ'sıyla şeb'in ketumluğuna yenilirler. / şol dar-ı fena’nın bütün zamanları zulmetlidir! ../ zulmetli zamanlar kötüdür / güvenle saklandığın içindeki kampın eyvanında bir eey/vah bile değildir/ ki, ateş sönerse, kamp da bitermiş; kampa rûh veren ateşten aldığı yaşama sevinci iri besasa’sı ve onun îşkı ve hayatın bütün hülâsasının ağırlığında...// âbis denlidir.../ o yeğinlikli dem'de âbis denli arar raz û sırrını.../ işte ol menkıbe’den, kâlbe hüsn-ü hat ile nakş eder kanadığı ‘gül’ü bir yoksul dérvîş! ...)
“be lâ ve ene alâ zalike mineşşahidin”
/ yağmurlarla gideceğim arinna.../
artık küllendi zülfikar keskinliğine saklı on üç hasretim.
ki çiğnediğim eşeysel ferman
ve saldırılamaz şehrimin feryadı sende kaldı,
şarabın kırmızısında boğulurken somatik mahzenim.
şiirkanatlı gölgeler bekleyip gecelerce;
ayrılığın kıblesine dönmüş, kırılgan yalnızlığı gözlerimin.
vebasına yenilmiş - devonik savaş baltalarının,
hiç savaş görmemişken sevda gözeneği askerlerim.
uçup gitmiş tarihin başkentine canımın ağrısı,
kilit altında sırrı saklı bir ateş şimdi
yüreğimde ısıttığın kar yanığı ellerin.
hiç gitmemişken/ hattuşa’da yitirdim yüzünün ikonasını.
azraile sunulan tenimle/ sessizliktim eşzamanlı; dölyatağına geldiğim.
geç kalmış akşam rüzgarlarının gadasıyla yüklü
ölüm öncesi iyiliğine açılmış bu demir kapıya/
nasıl ki sessiz-sedasız geldim arinna/ öyle sessiz-zebansız gideceğim.
bugün hüznün düğünüdür, cennetin güneş tanrısı.
/ s ö y l e; _ a n ı l a r ı m ı z ı _ h a n g i _ t o p r a ğ a _ g ö m e y i m? ../
* Şehir Dergisi - Kasım.2009 / Sayı: 50
http://www.siirakademisi.com/forum/showthread.php? p=59683
http://onuraslan.blogspot.com/2009/11/sehirin-50-sayisi-cikti.html
Gürkal Gençay
26.Ocak.2007.Cuma
Yeşilköy / İstanbul
İşbu Şiir, Şairi Gürkal Gençay'ın Adına Tescillidir. Tescil Kayıt No: 643137715874
***************************************************************************************
Kayıt Tarihi : 26.1.2007 18:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'' Cesedimi yıka, gerektiği gibi. Beni göğsüne bastır ve göğsünde tutarak beni toprağa göm…'' (I. Hattuşili vasiyeti)
