(En büyük ağaç bir zamanlar küçük bir fidandı. En uzun koşular, bir adımla başladı...
“Lao Tzu”)
/ Ve bütün zamanlar; bilge Konfüçyüs’ün arkadaşı.
Bütün hikâyelerimizin ve yaşama dair serüvenlerimizin sığdığı ve bulutları yakan alev dilli alıcı kuş soluğuyla gelip geçtiği, o devasa zaman; bir ''an'' ile başladı... /
kaos bir yaşamın kanattığı ömrü izole ettim hayattan,
kabuk bağladı güneşin emzirdiği bütün yaralarım.
içindeyim;
gözbebeklerime asılı bir tecridin mahşeri kalabalığıyla.
mavi damarlı elleriyle sağaltır deniz ötesi bir zaman
renklerinden çürüyen anılarımın gökkuşağını.
ayışığı serdiğim bilincimden gül tadında öperken guernica.
gelirsin,
avuçlarımdaki kanayan kısacık hayat çizgisine,
yağmurdan kaçan bir kumrunun hilaf soluğumda ısınan kanatlarıyla.
gelirsin,
bir deniz feneri gibi, yolunu kaybetmiş çatanaların
ve yalnız sokaklar gibi kimsesiz insanların,
kuşatıldığı izbe murabbaya.
gelirsin,
yedeğinde intihar taşıyan dili lal zerdüşt çığlığıma,
belki de bir içbükey levhada tersine dönmüş kendi görüntüne en fazla.
farzet ki bu dizelerle dokunurum saçlarına,
yollarını beklerken fırtınaya tutulur müebbet özlemim
yüreği ağzında bir uzun yol tebessümü bırakırken yüzündeki hüznün sarısına.
gelirsin,
gözyaşından bir damla, deniz örerken üst dudağına./
/ g e l d i n.../
artık özgür bırakıyorum içimde biriktirdiğim / tortusu acı özsuyu.
tenime vasiyet kelebek kanatlı ilk damla ürpertisiyle
önce sen yağmaya başlıyorsun yitirdiğim ormanın yangınına.
/ ç ı k ı y o r u m _ ç a t l a y a n _ k a b u ğ u m d a n /
01.Ekim.2006.Çarşamba / S – 13:00
(bitsin bu sancılar; korkma çatlat kozanı, ver elini bana... seni yeniden doğuran tutacak ellerinden hiç bırakmamacasına... varlığınla anlam bulan, ve hayat verdiklerin, ve ifade edemeyen canlılar adına ‘hoş bulduk’ aramızda seni... iyi ki doğdun; anlam kattın, hayat bulduk seninle... / hoş geldin; en sevgili ve en sevilensin...) [1]
Gürkal Gençay
01.Ekim.2006.Çarşamba / S – 13:00 / Yeşilköy - İstanbul
[1] Songül Düzgün
İşbu Şiir Şairinin Adına Kayıtlıdır. Kayıt Tescil No: 572360123842
*************************************************************************
Kayıt Tarihi : 2.11.2006 14:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
* GULFİROŞ ez ji xew rabûm, gulfiroşek dî, pir gelek şa bûm, gul bi dil didî. gul bi dil didî. hebû me yek dil, tev jan û kul bû, ne bûme bawer, gul bi dil bidî. gul bi dil bidî. bazar me kir go, ser bi ser nadim, ê gulperest bî, can û dil didî. can û dil didî. min go kî didî, can û dil bi gul, go: ev bazar e, dil bi kul didî. dil bi kul didî. min can û dil dan, dil kiriye qêrîn, go ho cegerxwîn, dil bi gul didî. dil bi kul didî. helbest: cegerxwîn muzîk: reşo -- GÜL SATICISI bir gül satıcısı gördüm uyandığımda çok sevindim, gülü kalbe değişeceğine gülü kalbe değişeceğine... bir kalbimiz vardı, hastalık ve yara dolu inanamadım önce, gülü kalbe değişeceğine gülü kalbe değişeceğine... pazarlık ettik, 'takas etmem' dedi; 'güle canını da verir üstüne canını da verir üstüne'... sordum: 'can ve kalbini kim değişir bu güle! ' 'pazarlık' bu dedi 'yaralı ya kalbin yaralı ya kalbin'... canımı da kalbimi de verdim, kalp feryad etti; 'hey cigerxwin, bir güle değişti kalbini bir güle değişti kalbini... http://www.3gpdb.com/videoy.php? b=toJsAu9prea&civan-iletisim-burhan-berken-gulfiros= Burhan Berken - Gulfiroş “”Bir kalbi bir güle değişir misin ey Derviş? ..”” (SD) ____________________________________________________________________________________________________________________ http://www.trtube.com/hozan-besir-munzur-75861.html ____________________________________________________________________________________________________________________ Ve bir kadın,'Bize acıyı anlat' dedi. Ve El Mustafa şöyle dedi: Senin acın anlayışını hapseden kabuğunun kırılmasıdır. Tıpkı meyve tohumunun çatlamak zorunda olup kalbinin güneşin altında kalması gibi, sen de acıyı tatmalısın. Ve eğer kalbini,yaşamının günlük mucizelerini hayranlıkla izlemek üzere açarsan acın, neşenden hiç de daha az harikulade gelmeyecek sana; ve tarlaların üstünden mevsimler geçmesini kabul ettiğin gibi,kalbinin mevsimlerini de kabul edebileceksin.Ve kederinin kışını da, pencerenden huzur içinde seyredeceksin. Acılarının çoğu senin tarafından seçilmiştir. Acı, aslında içindeki doktorun,hasta yanını iyileştirmek için sunduğu 'acı' ilaçtır. O nedenle doktoruna güven ve verdiği ilacı sessizce ve sakince iç; çünkü sana sert ve ağır da gelse,onun elleri Görülmeyen'in şefkatli elleri tarafından yönlendirilir.Ve sana ilacı sunduğu kap dudaklarını yaksa da,çömlekçinin kendi kutsal gözyaşlarıyla ıslattığı kilden yapılmıştır o. Halil Cibran / Ermiş'den ************************************************************************************ Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder... ''İmam-ı Gazali'' ************************************************************************************
