Ne kadar kızarsan kız yerden göğe haklısın,
En büyük eserini yerle bir ettik Atam...
Her kasımda desek de,"kalbimizde saklısın! "
Bütün ilkelerini kaldırıp attık Atam...
Hani demiştin ya sen; "dünyada, yurtta barış
Yüzünü batıya dön, ilim ve fende yarış..."
Bütün Orta Doğuyu dolaştık karış, karış;
Ümüğümüze kadar çamura battık Atam...
Kurşunları topladık, beyaz peçetelerle!
Pazarlıklar yaptık biz, dağdaki çetelerle!
Hiç şifa bulamadık yeşil reçetelerle;
Bilmem bu mikroplara nereden çattık Atam?
Kınalı kuzuları sınırlarda öldürdük!
Ordumuzu hapsedip, düşmanları güldürdük!
Öyle sözler yedik ki, yemin olsun çıldırdık!
Birilerine göre; "yan gelip yattık" Atam...
Saçlarımızı örttük, etekleri uzattık...
Puta tapmamak için, heykellerini attık!
Türklüğü yere çalıp, yeni bir tür yarattık!
Öz yurdumuzda ne çok acılar tattık Atam...
Büyük Orta Doğuyu hep kafamıza takıp,
Komşuları ateşin ortasında bırakıp...
Susuzluktan kavrulan kuru güllere bakıp;
Şeyda bülbüller gibi her seher öttük Atam!
İnkılabını sildik, yurt yeni ürün oldu!
Ağılları ayırdık, bir yığın sürün oldu...
"Yeni Türkiye" mizde sınırlar sorun oldu;
O, misak-ı milliye, biz çoktan fittik Atam...
Cumhuriyeti uçtan, kıdım kıdım kemirdik!
Biriktirdiklerini, yedik yedik semirdik...
Bir zamanlar bileği bükülmeyen demirdik;
Soysuzların elinde tükendik, bittik Atam...
Kadrini bilemedik tarihteki yerinin...
Farkına varamadık muhteşem eserinin!
"Yeni Türkiye" diye öne düşen birinin;
Niyetine bakmadan peşinden gittik Atam...
Bilmem ki, doğru yola artık nasıl geliriz?
Gözlerden akan yaşı acep neyle sileriz?
Cahillik ettik senden bin kez özür dileriz!
Ülkeni kurduğun o tepeden ittik Atam...
Antalya-2014/09
TDK:
inkılap: Toplum yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik.
ağıl: Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer...
Kayıt Tarihi : 25.9.2014 11:59:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Asıl mesajlar imgeler arasında,Vatan fakr-u zaruret,harap bitap hatta ihananet içinde Vatan içinde Vatan yaratıldı kime ne
Saygı ile
Merhaba Üstad'ım.
Şiirinizi bambaşka bir ruh iklimi içinde okudum.Gün'le özdeş bir içerikte olduğu için daha yetkin bir söz söylemem olanaksız.Şiir,ele aldığı ana odak hakkında zaten gereğince söylüyor.Kıvançla okumak düşüyor bize.
Elleriniz dert görmesin,bilincinizden aydınlıklar eksik olmasın.
Ben de bugün için yazdığım kroniği burada sizle paylaşma olanağı bulduğumu düşünüyorum.
ON KASIM'LARLA...
Anadolu insanının simgesiydi.
Anadolu’dan yükselen güneşi o yönetmişti.
O güneşin aydınlığında insan öyküleri vardı.
O insanlar ki O’nun önderliğinde yıllar boyu Cumhuriyet öykülerini örmek için uğraş verdiler.
Türk yurttaşı O’nunla umutlara yürüdü.
Çok özel bir ‘kimlik’olarak uygar evrendeki hak ettiği yeri aldı.
Kadim toprakların merkezinde Cumhuriyet coğrafyasında serpilip gelişti Türk Aydınlanması…
Ülkenin yöneleceği yönü O açıklamış ve ‘Çağdaş Uygarlık Yolu’ndan yürüyeceğimizi duyurmuştu bütün insanlığa.
Asya ile Avrupa’nın kucaklaştığı bu topraklardaki devletin adı Türkiye Cumhuriyeti idi.
Biz 91 yıldır Cumhuriyetle yönetiliyoruz…O devletin kurucusu idi Mustafa Kemal ATATÜRK…
Güçtür ateşin,kanın ve göz yaşının içinden bir yurt yaratmak…
Güçtür bir ulusu yarınlara taşımak…
Cumhuriyetimizin öyküleri bu nedenle değişikliklerle dolu doludur.
Yaşam değişir.
Evren değişir,doğa değişir,insan değişir…
İklimler değişir,çevre değişir,sosyal olaylar değişir…
Ekonomiler,savaşlar değişir…
Çünkü değişim esastır.
Sabah kalktığınızda düne benzemeyen yeni şeyler görürsünüz.
Aynaya baktığınız an kendinizde de ufak tefek değişiklerin olduğunun ayırdına varırsınız.
Bugün 10 KASIM…
Cumhuriyet,en büyük hesaplaşmalar yapılarak kurulmuştu.Bir AYDINLANMA DEVRİMİ idi çünkü.
Bu tarih 20.yüzyıla adını veren,çağdaş dünyadaki ulusal bağımsızlık savaşlarının önderinin,bir halk kahramanının sonsuzluğa yürüdüğü günün adıdır…
Cumhuriyetimizi ören öyküler de değişiyor.Varlığını ortaya koyan koca bir karşıdevrim Cumhuriyet’le hesaplaşarak bu öykülerin içinde yer alıyor.
Tüm kazanımlarımızı teker teker yok ederek geçmişiyle hesaplaşanlarla hesaplaşıyor...
Laik,demokratik çağdaş hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün kurumlarını değiştiriyor.
10 Kasım 1938
TAN Gazetesi manşetini:
‘’BABAMIZI KAYBETTİK’’ şeklinde atıyor.
Öteki gazetelerin manşetleri de simsiyahtır.
Çünkü o tarihte ülkemiz ‘’20.Asrın güneşi’ni kaybetmiştir.
Saat 9.05’tir.
Atatürk’ü sonsuzluğa uğurlayalı 76 yıl geçti.
Değişmeyen bir şey var ki her 10 Kasım’da, bu ülkede bir gerçeğin DEĞİŞMEDİĞİNE tanıklık ediyoruz.
Acı tatlı günler içinde geçmişini çoğaltarak 21. yüzyılın belirsizliklerine yürüyen bu ülkede insanımız Ata’sına olan bağlılığını O YÜREĞİN DURDUĞU SAATTE bir granit kesilerek ifade ediyor.
Evet,biz yine binler,on binler ve milyonlar olarak Anıt Kabir’e yürüyeceğiz.Atamızı selamlayacağız…
Değişim sürüyor yurdumuzda.
1938’de sonsuzluğa yürürken Büyük ATATÜRK yüzyılların gerçeğinden arınmış Genç Cumhuriyet’i bırakıp gideli 76 yıl oldu.
Giderken saltça
‘’….
Beni hatırlayınız.’’
Dedi.
Ne ki O’na ihanet edenlerle iç içe yaşamaktayız bu günlerde.O’nu yok saymak isteyenlerle,adını unutturmak isteyenlerle, ‘Yeni Türkiye’ şablonuyla ortalığı toz duman edenlerle…
Çankaya’ya alternatif olarak yeni fildişi saraylar dikenlerle…
Evet,dikenlerin içinde yaşayacağız bu yurt Cumhuriyet topraklarında…
O’nu Anımsıyoruz.
O’na olan sarsılmaz bağlılığımızı haykırıyoruz…
Yaşamımızın ve tarihimizin bütün öykülerini kendisine borçlu olduğumuz Büyük ATATÜRK’ü saygıyla,şükranla anıyorum…
onkasımikibinondört
NECDET ARSLAN
Tebrikler Usta.
TÜM YORUMLAR (20)