(ben-î âdem’i adınla kutsadığını söyleyen ve yedinci gün, ellerinle karnımızı yarıp içine kutsal ruhunu üfleyen tanrı; / bana merhametten söz ediyorsun; // ama gözlerinde nefretten başka bir şey görmüyorum! .. // ve karanlığın seni koruduğu göğün altındaki ölüler; / bize bu cehennemde yalnız olmadığımızı söyleyen, yüzlerinde şaşkın ifadeleri ile '''askari'''ler.../ eyy! ''ol'' dediğinde olduran; / nerede-sin? ../ söyle, / ki; seni affedebileyim! ! !)
taş duvarlara can veren baba mansur ocağında
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan