Kahve falına baktım, anladığımdan değil!
Görmek istedim yalnız, hayır mı ya da şer mi?
Küçücük bir fincana, eğil Allah'ım eğil;
Çok tanımak istedim, içindeki beşer mi?
Bir fincan kahve içtim, kırk yıl hatırı olan!
Niyetimi aradım, fincanlarda kaybolan...
Gözün aydın, yolun var gibi hep yalan, dolan;
Ne var ki o fincanda, Allah'tan mübeşşer mi?
Aradım bunca haber, fincanın neresinde?
Başka neler yazıyor, bahtın cenderesinde...
Kimler sürükleniyor, hayalin deresinde;
Beşer bu çukurlara, hiç ters takla düşer mi?
İçi harita gibi, her yanı damar, damar!
Okuyanı bilmem de, dinleyen neler umar...
İnanç sahibi insan, buna nasıl göz yumar;
Ne var ki telvelerde, insan falla yaşar mı?
Ayrılık var diyor ya, bakmaz neden, niçine!
Mahkeme mi kurmuşlar, o fincanın içine?
Kim bilir, daha neler söylendi bir kaçına;
Kişi, tanımadığı birisini boşar mı?
Fincanın duvarında, hayli büyük bir yara!
İşte! Diyor, deve yükü bol para...
Hadi ordan be dedim, kaşarlanmış zampara;
İnsan böyle boş hayal peşinde hiç koşar mı?
Antalya-2016/03
Halil Şakir TaşçıoğluKayıt Tarihi : 28.3.2016 10:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Halil Şakir Taşçıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/03/28/00000-85-fal.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!