Çağırmayın beni, memleketime...
Selamı, sabahı çoktan kestim ben!
Dönüp bakmıyorum kendi kentime;
Doğduğum şehrime artık küstüm ben...
Ayrılış sebebim, geçim derdiydi...
Sanki kentim bana destek verdiydi!
Kırk yıllık ülfetim sona erdiydi;
Aslında şehrime sanki püstüm ben...
Kavaklar pamuğa dönerken çıktım...
Kederden ağlayıp, sokağı yıktım!
Son gemiye kadar hepsini yaktım;
Kavak yeli gibi soğuk estim ben!
Yerleştiğim şehrim, ikinci yuvam...
Kendime geldim az, değişti havam!
Aslında kimseyle yoktu bir davam;
Yeni ilde otuz yaşa bastım ben...
Ardımdan o kadar çok gelen oldu,
Önüm, arkam, yanım hemşehri doldu!
Her gün hatır, gönül, selam bir boldu;
Gurbetten sılaya dönen sestim ben…
Çocuklar büyüdü, evlenen gitti...
Şehir çok büyüdü, canıma yetti!
Bağır, çağır, söylen, hepsi de bitti;
Şimdiyse sesimi iyce kıstım ben...
Kaldık bir Köroğlu ile bir ayvaz...
Bir bahçe kurduk biz, içi dolu koz!
Manzaraya doyar, şu gönlüm her yaz;
Şimdi köye döndüm, öyle mestim ben...
Antalya-2016/01
Halil Şakir TaşçıoğluKayıt Tarihi : 28.1.2016 13:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!