ŞERİATIN HAKKI DOKUZ
Alzaymır ya da diğer adıyla yaşlılıktan olmalıydı…
Annem o kadar sıklıkla anlatıyordu ki anılarını, ben de bıkmadan, usanmadan dinliyordum onu. Doluktu...
Yutkundu... Adımı anlatmaya çalışıyordu… Üstten aşağı beni, sanki ilk defa görüyormuş gibi inceden inceye bir süzdü;
—Babamın adını sana koydurttum ya, bir bilsen ne güçlüklerle! Ondandır öyle sana “sarı babam” diyip de sarılışım hay oğlum!
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.