Tertemiz bir sayfa açar, yeryüzüne serilince;
Minik paraşütler gibi, gökten yere inen karlar...
Bembeyaz gelinlik olur, ağaçlara sarılınca;
Döküldükçe ince, ince, dallara duvak takarlar...
Penceremin pervazına, vurdukça kar taneleri;
Açılan pak sayfaları, doldurur tüm haneleri...
Yepyeni bir güne baştan, girmekse bahaneleri;
O tertemiz sayfalara, hep umutlarla bakarlar...
Ak elleri Hakka açıp, gönülden yakarmak için...
Saçaklardan sarkan uzun Zülfikar/ı kırmak için,
Sırtüstü karlara düşüp, resimler çıkarmak için;
Hep hayaller kurarak/tan karlara yatar bekarlar...
Tellerdeki sığırcıklar, poz verirken kare, kare...
Her yöne döner bakarlar hem de kaç binlerce kere!
Gök kargalar sıralanıp, kurulunca büyük koro;
Gürültüden tellerdeki, bütün karları dökerler...
Fakir, zengin ayırt etmez, böyle geçer kış günleri;
Tatil yapan insanların, karda geçer boş günleri...
Bahar gelir, elbet sona erdirir güneş günleri;
Karlar erir, seller gelir, hep gürül, gürül akarlar...
Karaman-2016/01
Halil Şakir TaşçıoğluKayıt Tarihi : 2.1.2016 21:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!