Dolaştığım Âlem Şiiri - Samet Koman

Samet Koman
140

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Dolaştığım Âlem

Dolaştığım Âlem

Türkiye’m, şehrini dolaşsam dursam
Köyünü kentini seyrangâh kılsam
Yudum yudum ruhuna akıp da dolsam
Acep çıkar mıyım, vaktim ermeden?

Seçemem ki yurdumda, nere varayım?
Kırk yıl at üstünde yol mu gideyim?
Yüreğim de her gülü, köşkünü kurdu
Yazı tura atıp, atıp gideyim.
Aşamadım, bir asır geçti aradan
Ne dünyalar yaratmış Kadir Mevlam
Kandıkça, gönüller yitip gidiyor
Kalbimin attığı gülistanlardan

Yürek ateşidir, saran ufukları
Seher yeli deldi karanlıkları
Huzmeleri saçıldı şehirlerime
Rengârenk yıldızlar aldı yolları.
Vakit henüz başladı gün daha erken
Yolculuk sürüyor sükûtu yerken
Ne kadar hasretim, ne kadar susuz
Yüreğim yanıyor, zaman donuyorken.

Mavilerin en özgür kartalıyım ben,
Yeryüzünün kralı aslanıyım ben,
Gökyüzünden süzülen bir Anka gibi
Sonsuz rüyasını yaşıyorum ben.

Uçsuz gökyüzünü gezerek bugün:
Deryanın dalgası bozkırın gülü,
Rüzgârlar içinde bir saman çöpü,
Güle âşık bülbül oluyorum bugün.
Kuşluk vakti erdi, vardım ormana
Sonsuz yeşillikler doluyor cana,
Kükrüyorum ondan, ondan bu yana
Aslan oluyorum güzel ormana.
Nağmeler içinde, ceylan peşinde
Şarıl şarıl sular; sular başında
Serin, mavi, yeşil hülya içinde
Adeta koşuyor, uçuyorum bugün.
Hangi yana baksam aklım gidiyor
Her yandan bir masal peyda oluyor
Canı cezp ediyor, ruhu alıyor
Diyarında sarhoşum, mutluyum bugün.

Uzun uzun yollar, ormanlar aştım
Tüm bahçelerinden akıp da geçtim
Renkler rüyasından çıkmadan beri
Bolu tünelinden girdik içeri:
Azim dağı delmiş yapmış tüneli
Köprülerle geçmiş azgın suları.

Öğle oldu vardık Bolu Beyine
Soframızı kurduk onun yanına
Asırlar gibi değişen bu son haline
Yandı içim yandı düştü yâdıma:
İnsan garip düşmüş hancı kovulmuş
Dört yanı bir garip hava bürümüş
Âşık âşık olmuş pulu yürümüş
Medeniyet çökmüş çulu çürümüş.
Burada ahi susar, eskiden başka
Akçe ile güler, belki gelir aşka.

Güneş parlıyordu, çıktım yollara
Uzak olsun canım, bozuk yellere
Selam verdim bile, selam ellere
Geri sıra kalan yalan yollara.
Gönlümü kuşattı hazin nağmeler
Yükü gurbet olan vuslat sesleri
Ve bitmeyen türkü ve akisleri;
İçinde özlem var, içinde güller
Bahtsızlara ağlar, karalar bağlar
Uzun, ince giden, ırak yollara,
Âşık Veysel gibi gerçek yollara.

Anadolu ufkunda süzülüyorken
Şehirleri gördüm, ne şehirleri:
Evlerini kurmuş nice tarih var
İçinde bir pınar bahçemi sular.
O günden bu yana çok sular akmış
Şehirler değişmiş şehirler akmış
Kimi viran olmuş kimisi batmış
Demirle betondan sergiler açmış
İlerle ileri, hep ileri...
Bazen cılızlaştı küçüldü yerleri
Bazen bir gül gibi koktu illeri
Dokusu küme küme şark şehirleri.
Yeşiller büyüyor, yeşil küçülür
Yeşiller sönüyor, griler büyür
Mavi derinleşir, mavi açılır
Bin bir çiçekli bu öz yurduma,
Dört bucakta bin bir iklim serilir.
Ormanlar, bozkırlar, nehirler geçtim
Dağlar, sarp yollar ile savaştım
Cennetine vardım, artık değiştim
Güneşle yıldızla, ayla dolaştım.
Az bir çile çektim; çoğunu uçtum
Zirvelerde gökle, gökle buluştum
Ufukları sardı ufuklarımı
Ruhum ruhla doldu: yele karıştım
Yana yana ben bu cana kavuştum.

Bende her bir rengi bir nehre çıkar:
Tabiat gülüyor, tabiat ağlar
Yaşlarla doluyor, yaşlar boşalıyor
Çılgına dönerken dalgalanıyor;
Köpürüp köpürüp sonra diniyor.
Bazen ses veriyor, bazen susuyor
Sıcak, soğuk,... kuru ve ıslak oluyor.
En sıcak günlerde duruluyor,
Vuslatla coşuyor neşe yayıyor
Saadetin en güzel bağı oluyor.
Bazen kadersizi felek... Felek yıkıyor
Depremler vuruyor seller alıyor
Hasretle, soluyor, hüzün salıyor
Ölürken doğuyor, doğarken ölüyor.
Aydınlık içinde ve karanlıklar...
Her gün değişiyor; her gün dönüşüyor

Âlem içinde âlem taşır âlemi
Âşıklar gibiyiz, ezelden beri
O bizde yaşarken, onda yaşarız
Dünya meğer bizmiş buna şaşarız
Onun her köşesi bizde bir kapı
Gizli saklı sırra muazzam yapı
Arayanlar buldu, aktı ruhuna
Nehrini akıttı kuytularına
Anladım sonunda, yolun sonunda:
Devriâlem biziz, âlem de biz
Dolaşılan biziz dolaşan da biz
Başlangıç biziz ve bitiş de

Samet Koman
Kayıt Tarihi : 20.3.2011 18:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Evliya ÇELEBİ'nin anısına: UNESKO'nun 2011 yılını Evliya ÇELEBİ yılı olarak kutlaması vesilesiyle Düzenlenen Yol ve Seyehat Konulu Düzenleme kapsamında yazılmıştır. Not: Anadolu'da geçen bu yolculukta şehirlerden yanlızca Bolu daha doğrusu Bolu'daki bir dinlenme tesisi anadolunun bütününe emsal olacak şekilde verilmiştir. Bilindiği üzere eski devirlerde dinlenme tesisinin yerini alan konaklama yerlerinden olan han ve kervansaraylarda konaklama hizmetleri ücretsizken değişen medeniyetle ve anlayışla birlikte: normalinden daha az kaliteli hizmetler normal ücretinin çift katına çıkartılarak olması gerekenden daha az kişiye hizmet verilmektedir. İşte günümüzdeki duruma örnek olan bu kesite dayanılarak yurt genelindeki bu değişim için temel bir sunum yapılmıştır.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Samet Koman